"Barlas?" Sessizce seslendi. Cevap veremedim. "Uyudun mu?" Kaşlarımı çatmaya çalıştım ama sanırım bunu başaramadım ki Azat herhangi bir şey söylemedi. Öldüğümü mü düşünüyordu gerçekten?
"Hadi uyan, burası soğuk." Genzinden zoraki bir şekilde sızan sesi benim boğazıma batarken Duru'nun kesik kesik hıçkırıklarını da duyuyordum. Bize doğru bir adım attığını ayakkabısının sesinden anladım. Azat hızla geri kaydı ve beni de biraz daha kendine çekerek "Yaklaşma." dedi, Duru'ya. "Gelmeyin üzerime, dokunmayın bana artık!" Sesi sonlara doğru yüksekliklerden sesi çatallaşmıştı. Üzerime eğildiğini nefesini kulağımda hissettiğimde anladım. Sanki bir sır veriyormuş gibi "Sen dokunabilirsin."
Sırdaş - 18. Bölüm: “Kurtarıcı”