hayalcibiri_

✍
          	
          	Her şeyin başladığı o noktadaydı Seyran. Gözlerini, dünyaya açtığı ; ruhuna zincirler vurulan, mahzenlere kitlenen, sevgiyi, aşkı öğrendiği o sokaktaydı. Şanlı’lar konağının önünde ; arkasında silahlı adamlar, yanında halası ve içi neredeyse boş denilebilecek bir bavulla kapının önünde tüm kırıklığıyla duruyordu.
          	
          	Bir adım atsa girebilecekti kapıdan, geçecikti eşikten evine. Evine ? Evi artık, dört duvardan oluşan , kapalı bir mekan değil ; sevdiği adamdı, Ferit’ti! Seyran’ı, evinden, sevdiği adamdan koparmışlardı…
          	
          	“ Seyran, hadi kızım. Ağaç olduk kapıda, girelim içeriye.” Söylenmeye başlayan halasının sesini dahi duymamıştı. Kanadı kırık bir kuştu.. Kanayan ruhu vardı artık Seyran’ın..
          	
          	Soluklanma ihtiyacı hissederek, gözlerini sıkıca yumdu. Açtığında gördüğü şey ; annesine ait olan, üzerine giydiği beyaz gelinlik, kolundaki üç - beş bilezikti!
          	
          	‘’ anne yaa, ne işim var benim bu gelinliğin içinde ? ‘’ 
          	
          	▪︎▪︎▪︎
          	
          	‐ x. bölümümüz ( FİNAL!)
          	
          	Antep’te başlayan hikayemize, Antep’te veda etmek yakışırdı bize... hoş, izleyemedik ya o hikayeleri de neyse!
          	
          	ben kalemimi seyfer ve dizi için son kez tutuyorum ; sonrasında yeni yolculuklar olucak tabiki ama bir daha ne seyfer ne de dizi olacak..
          	
          	yakında görüşürüüüz <3
          	
          	( özgürce kullanabilmek isterdim burayıda..)

hayalcibiri_

✍
          
          Her şeyin başladığı o noktadaydı Seyran. Gözlerini, dünyaya açtığı ; ruhuna zincirler vurulan, mahzenlere kitlenen, sevgiyi, aşkı öğrendiği o sokaktaydı. Şanlı’lar konağının önünde ; arkasında silahlı adamlar, yanında halası ve içi neredeyse boş denilebilecek bir bavulla kapının önünde tüm kırıklığıyla duruyordu.
          
          Bir adım atsa girebilecekti kapıdan, geçecikti eşikten evine. Evine ? Evi artık, dört duvardan oluşan , kapalı bir mekan değil ; sevdiği adamdı, Ferit’ti! Seyran’ı, evinden, sevdiği adamdan koparmışlardı…
          
          “ Seyran, hadi kızım. Ağaç olduk kapıda, girelim içeriye.” Söylenmeye başlayan halasının sesini dahi duymamıştı. Kanadı kırık bir kuştu.. Kanayan ruhu vardı artık Seyran’ın..
          
          Soluklanma ihtiyacı hissederek, gözlerini sıkıca yumdu. Açtığında gördüğü şey ; annesine ait olan, üzerine giydiği beyaz gelinlik, kolundaki üç - beş bilezikti!
          
          ‘’ anne yaa, ne işim var benim bu gelinliğin içinde ? ‘’ 
          
          ▪︎▪︎▪︎
          
          ‐ x. bölümümüz ( FİNAL!)
          
          Antep’te başlayan hikayemize, Antep’te veda etmek yakışırdı bize... hoş, izleyemedik ya o hikayeleri de neyse!
          
          ben kalemimi seyfer ve dizi için son kez tutuyorum ; sonrasında yeni yolculuklar olucak tabiki ama bir daha ne seyfer ne de dizi olacak..
          
          yakında görüşürüüüz <3
          
          ( özgürce kullanabilmek isterdim burayıda..)

hayalcibiri_

❝ Prangalarından kurtulmuştu Seyran ! ❞
          
          ben diyeyim yoğunluktan, siz deyin bıkkınlıktan.. yeni bir bölüm yazamıyorum, akmıyor kalemim.. hikayeyi tamamlandı yaptım bu yüzden.. bölüm gelir / gelmez de diyemiyorum...
          içten veda mı ettim bu hikayeye bilmiyorum...
          az önce çok minicik bir sahne yazdım Seyran’la ilgili ;
          okumak isterseniz diye attığım tweetin bağlantısını paylaşıyorum sizlerle <333
          
          *
          
          https://x.com/hayalcibiri_/status/1810685031964442671?t=X36_JYhONTbqFS7MQ2wgyQ&s=19

hayalcibiri_

herkese iyi geceleeeer ;
          
          birazcık bir sohbet edelim mi ? 
          
          * Aşkın Gölgesinde 8 * bu bölümü bugün birazcık yazdım 2 bin kelime oldu.. sonrasında dönüp okuduğumda dedim bu ne ? o yüzden bölümü sildimm... üzerine biraz düşünüp belki yeniden başlarım 8’e ya da birkaç düzenlemeyle final yaparız seriye bilemiyorum... ama şimdilik biraz ara vermek en doğrusu.. biliyorum sürekli bu gelgit durumundan sıkıldınız, ben de sıkıldım doğrusu... arayı iyi değerlendirmeyi umuyorum....
          
          seriye ara veriyoruz ama yazabilirsem yine tek partlık sahneler yazarım.. aklımda şimdiden bir kaç fikir var bileee 
          
          hepinize sarılıyorum bu satırlardaan, çokça iyi bakın kendinizeee <3

hayalcibiri_

❝ Yol boyunca konuşmamıştı Seyran ve Ferit. İkisi de, ne konuşacaklarını, ne yapmaları gerektiğini dahi bilmediği Halis ağanın son dakika golü olan özel davet için tuhaf hissediyordu.. Sahi ne konuşacaklardı ki orada ? Bir tasarım için desek... ortada tasarım da yoktu... üstelik işin içinde Antep’in isminin de geçmesi tedirgin ediciydi! neyse ; artık Latif efendinin söylediği mekana çoktan gelmişlerdi bile.. gerisini de yaşayıp göreceklerdi...
          
          Seyran dizlerinde biten , v yakalı elbisesi, toplu saçlarıyla birlikte topuklu ayakkabılarının eşliğinde şık bir şekilde ; Ferit’in ellerini tutarak mekana giriş yaptı.. Garsonların yönlendirmeleriyle masalarına oturmuşlardı.. Ferit, Seyran’ın sandalyesini çekmiş , kendisi de yerine otururken biraz uzak bir masada olan bir yüz dikkatini çekmişti... çok tanıdık birisine benziyordu, daha önce gördüğü birisine... ama emin olamıyordu, kim olduğuna..❞
          
           ■ 
          
          bu bölümümüz bitene kadar gelen son kesiiit, bu gece bölümü tamamlamaya çalışacağım.. <3

hayalcibiri_

❝ masanın üzerinde duran diğer boş bardağı da Yusuf sürahiden suyla doldurdu.. ne zordu yaşadıkları anları dile getirmek! bazen kestiremiyordu Yusuf ; yaşaması mı daha zordu, anlatması mı ? 
          
          " o ağacın orada buluştuğumuzda ; Seyran'ın gözleri yere sabitlenmişti... tamam normalde de yüzüme bakmazdı, göz göze gelmeyi sevmezdi ama o gün bambaşka bir Seyran vardı sanki orada... dakikalar boyunca ne dediysem de , yok konusmadı! sonra gözlerine baktım Seyran'ın.... yemyeşil gözler, kıpkırmızıydı! noldu diyebildim en son cılız bir sesle... babam, izin vermiyor sınava girmeme sırf izin versin diye Emine hocayı bile konağa getirdim ama yok! hayallerime bu kadar yaklaşmışken ben bu yoldan dönemem Yusuf! demişti... o gün o ağacın altında Suna abla, babam izin verdi diye mesaj atınca Seyran sevinçten sarıldı bana... ilk kezdi hemde!! " 
          
          buruk bir tebessümle, yatağın önüne doğru baktı Ferit... Seyran'ın ona ilk adım attığı yere, ilk sarıldığı yere... Seyran'ın titreyerek sarılan elleri, omzuna dökülen yaşları.. sanki yeniden oradaydı tüm gerçekliğiyle...  ❞
          
          *** 
          
          bölüm henüz bitmedi :(( ben de minik bir kesit paylaşayım dedimm en kısa zamanda tamamlamaya çalışacağım <333

hayalcibiri_

❝ gerçekten de Seyran’la yaşadığı ilişkiyi mi anlatacaktı Yusuf! Ferit, bunları duymaya hazır mıydı bilmiyordu... hazır olabilir miydi bilmiyordu... bir zamanlar Seyran’ın yüreğinde sonsuz sevgiyle taşıdığı birisi olabileceği fikri bile yutkunamamasına sebep olurken ; şimdi Yusufi’den duymak... canını acıtmıştı Ferit’in! elinde değildi ama ruhu yaralanmıştı sanki... Seyran’ı düşündü o an.. daha evlendikleri ilk günün gecesinde odalarında o kızı görünce ne hissetmişti kadın ? zorla evlendirilmişlerdi tamam ama sahiden ne hissetmişti ??? yutkunamadı yeniden.. masanın üzerindeki boş bardağa sürahiden su doldurdu, tek yudumla içip ; yeniden Yusuf’un gözlerine kenetledi gözlerini! Seyran’ı görmek istiyordu... her yaşındaki Seyran’ı görmek, anlamak, sevmek istiyordu... kaldırabilir miydi duyacaklarını emin değildi ama ; her yaştaki Seyran’ın sırdaşı olmak istiyordu... ❞
          
          ☆
          
          Antep Fıstığı ; 
          * Aşkın Gölgesinde 7 *
          
          bittiğinde sizinlee <33