Yüzlerce hikâye var burada. Yüzlerce kitap ve yüzlerce düşünce. Bazı hikâyelerde içimizde saklanır, biz konuşmayalım diye dillerimiz prangalanır. Kanadımız kırılır, dipsiz mahzenlerde dişlerimiz kırılır da yine de susturamazlar. Gözlerimin yanaklarıma akıttığı okyanuslarda defalarca kez boğuldum da sesimi duyan olmadı. Neredeyim, ne hâldeyim, kim bilir de yine hangi diplerdeyim. Boş bulduğum her sayfayı işgal ediyorum, derdimin büyük olması sorunken ben kağıtları küçük olmasıyla suçluyorum. Siyah bir katran olup her yere yayılmak vardı... Bencilce. Ben bir başkasının katranına karışıp parça parça eksildim. Her neyse, sadece yazdım.