Gözlerimi kapattığımda, zihnimde beliren ilk şey, senin gülüşün oluyor. O gülüş ki, dünyayı aydınlatan bir güneş gibiydi. Şimdi ise o güneş, sonsuz bir karanlığa gömülmüş durumda. Sensiz geçen her gün, içimde büyüyen bir boşluk gibi. Sanki kalbim, her atışında biraz daha parçalanıyor.
Hatırlıyorum, el ele tutuşup sahilde yürüdüğümüz o günleri. Dalgaların sesi, senin kahkahalarınla karışıyordu. O an, zamanın durmasını dilemiştim. Şimdi ise o anılar, acı birer hatıra olarak zihnime kazınmış durumda.
Belki de en acı veren şey, sensiz geçen ilk sabah oldu. Güneşin doğuşunu izlerken, yanımda senin sıcaklığını aradım. Ama yoktun. O an, anladım ki, hayatımın en güzel parçası, sonsuza dek eksik kalmıştı.
Geceler ise ayrı bir işkence. Yatağa uzandığımda, senin kokunu arıyorum. Ama yastığımda sadece yalnızlık var. Yıldızlara baktığımda, seninle geçirdiğimiz o güzel anları düşünüyorum. Ama yıldızlar bile, sensizliğimin acısını dindiremiyor.
Bazen, senin hala bir yerlerde olduğunu hayal ediyorum. Belki de bir gün, tekrar karşılaşırız. Belki de o zaman, her şey yeniden başlar. Ama sonra, gerçeklik acımasız bir tokat gibi yüzüme çarpıyor. Ve ben, sensizliğin soğuk nefesiyle baş başa kalıyorum.
Belki de zaman, yaralarımı sarar. Belki de bir gün, sensizliğe alışırım. Ama biliyorum ki, kalbimdeki o boşluk, asla dolmayacak. Çünkü sen, benim için sadece bir anı değil, sonsuz bir özlem oldun.
- JoinedMarch 23, 2025
Sign up to join the largest storytelling community
or
Güzel kurgularım var ama yazım tarzım yanlış gibime geliyor herşeyi silip baştan yazasim geliyorView all Conversations