hegstars

bu kayıp şehir, sensiz beni yutar.

hegstars

 Gitmek mi yitmektir, kalmak mı?” artık bilmiyorum…
          Yerini yadırgayan eşyalar gibiydim ya ben hep!
          Ve inançlı, gitmenin bir şeyi değiştirmediğine.
          Bilemem, belki bu yüzden
          Ben sana yanlış bir yerden edilmiş,
          Bir büyük yemin gibiydim…
          Beni hep aynı yerimden yaralayan o eve
          Yine de döneyim, döneyim istedim.
          Ah benim sesimle;
          Söylesem de, inanmazlar
          Benzemiyor çünkü bir dile.
          Döndüğüm, döndüğüm ama döndüğüm
          Döndüğüm bu sema sensin, döndüğüm.
          Sen benim kara ömrüme vuran
          Suyumu harelendiren  sevincimdin…

hegstars

Onu sevebileceğinin en yücesiyle sevdin.
            Titreme daha fazla kalbim!
            Bağışla kendini artık onu da…
            Bırak gitsin, bırak gitsin.
            O senin en ezel gününden kaderin.
            Sen onu nasılsa bin kere daha…
            Seveceksin.
Reply

hegstars

455'

hegstars

Sana artık gitme demiyorum marsel. Gitmek istiyorsan git. Sana her gitme diye haykırışlarim, bir parça aldı benden, yarım yamalak devam ediyorum hayatıma, seni sensiz özlüyorum. Sen eski sen değilsin biliyorum. 
            İlk çağırışımda gel, 
            ikincisinde çok geç olabilir. 
            Ve ben ilk çağırışında geleceğim, 
            ikincisinde çok geç olabilir. 
            Kim bilir nasılım ve nerdeyim. Bulursan ne olur beni bırakma. Bulamazsan aradığın yerdeyim. Hani o toprakla denizin kesiştiği, kumların üzerine yorgun gölgelerin düştüğü, 
            Sevenlerin ürkek adımlarla buluştuğu o yerde. 
Reply

hegstars

Güneş doğmayali haftalar, aylar oldu. Sessizliğe büründü gökyüzü anlamsızlaştı her şey. Senden geriye kalan tek şey, asla tutamadığın sözlerin ve bende bıraktığın derin izler. Ne gecem ne sabahım belli değil ama bekliyordum, belki ansızın özlersin marsel? Bazen o kadar özlüyordum ki hissedebiliyorsun sanıyordum. Varlığımi dahi unuttuğundan bi haberdarken. Kalbimde oluşan bu acıyı ve geriye bıraktığın o çaresizlikten dolayı affedemiyorum seni. İçimde ki kaybetme korkusu yemişti beni ya gec kalirsam, yetişemezsem yine giderse diye. 
            O kadar belirtisiydi ki anlık ters edislerin, aylarımi aldi alışmak.
            Terk edilmeye alışkınım ama sadece senden beklemiyordum. Günlerce varlığımi bile sorgulamadan çekip giden birine, kal demek duymayan birine, en güzel şarkıları adamak kadar, saçmaydı. Hâlâ zihnimin  en derinlerin de rüyalarımı zehirliyorsun marsel.
Reply