Gitmek mi yitmektir, kalmak mı?” artık bilmiyorum…
Yerini yadırgayan eşyalar gibiydim ya ben hep!
Ve inançlı, gitmenin bir şeyi değiştirmediğine.
Bilemem, belki bu yüzden
Ben sana yanlış bir yerden edilmiş,
Bir büyük yemin gibiydim…
Beni hep aynı yerimden yaralayan o eve
Yine de döneyim, döneyim istedim.
Ah benim sesimle;
Söylesem de, inanmazlar
Benzemiyor çünkü bir dile.
Döndüğüm, döndüğüm ama döndüğüm
Döndüğüm bu sema sensin, döndüğüm.
Sen benim kara ömrüme vuran
Suyumu harelendiren sevincimdin…