Bir şeyin değerini, ona ayrılan süre belirler. Süre ne kadar uzarsa ona verilen değer de o kadar artar. İnsanlar kolay eriştiklerini çoğu zaman değerisiz görebilirler.
Birinin sizi önemsediğini bilmek için kahin olmanıza gerek yoktur, sizin için ayırdığı zamana bakmanız yeterlidir.
Çünkü zaman insan ömrünün en değerli hazinesidir
Bir şeyin değerini, ona ayrılan süre belirler. Süre ne kadar uzarsa ona verilen değer de o kadar artar. İnsanlar kolay eriştiklerini çoğu zaman değerisiz görebilirler.
Birinin sizi önemsediğini bilmek için kahin olmanıza gerek yoktur, sizin için ayırdığı zamana bakmanız yeterlidir.
Çünkü zaman insan ömrünün en değerli hazinesidir
Ben sana mecburum bilemezsin
adını mıh gibi aklımda tutuyorum
büyüdükçe büyüyor gözlerin
ben sana mecburum bilemezsin
içimi seninle ısıtıyorum
ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
bu şehir o eski İstanbul mudur?
karanlıkta bulutlar parçalanıyor
sokak lambaları birden yanıyor
kaldırımlarda yağmur kokusu
ben sana mecburum sen yoksun
sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
insan bir akşam üstü ansızın yorulur
tutsak ustura ağzında yaşamaktan
kimi zaman ellerini kırar tutkusu
birkaç hayat çıkarır yaşamasından
hangi kapıyı çalsa kimi zaman
arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu
fatihte yoksul bir gramafon çalıyor
eski zamanlardan bir Cuma çalıyor
durup köşe başında deliksiz dinlesem
sana kullanılmamış bir gök getirsem
haftalar ellerimde ufalanıyor
ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
ben sana mecburum sen yoksun
Sen güldüğün zaman Şarkılar söylenir içimde Güller açar kendiliğinden
Başlar gözlerimde bir renk cümbüşü
Çimen yeşilinden Gök maviliğinden
Sen güldüğün zaman
Güneşler batmayı bilmez Yıldız yıldızdır gökyüzü Bir kadın gitar çalar
En mutlu sesiyle Söyler türkümüzü
Özür dilerim, ben yine tutamadım kendimi. Yine nefret etmedim edemedim senden, yine bitiremedim seni. Ne kadar desemde, silemedim içimdeki sevgini. Öyle çok özlüyorum ki seni, hayır senin yerinde olsam daha fazla kıyamazdım bana.