"Güzelim," diye inledi bana daha çok sokulurken. Saçlarımı omzumdan geriye atıp şakağım üstüne sıcak bir öpücük kondurduğunda iç çekerek ben de ona sokuldum. "Güzel Hediye'm... Ne oldu anlat bana." Sözlerinin ardından ateşe değmiş gibi kendimi geriye çekerken Araf da ben de bir an öylece kalakaldık.
Hediye.
Değildim ki. Bana ismimden dolayı böyle sesleniyordu ama benim ismim bile gerçek değildi.
Onun Hediye'si değildim. Hiçbir zamanda olmamıştım.
"Bana öyle deme, olur mu?" Diye fısıldadım gece karası gözlerine bakarken. Kaşları aniden çatılırken bana anlamsız gözlerle baktı bir süre. Sertçe yutkunup devam ettim. "Ecrin ya da Hediye deme." Sözlerim onda da ben de olduğundaki etkiyi yaratırken sertçe yutkundu ve sessizce yüzümü izledi. Saniyeler sonra derin bir nefes alıp bana tekrar sokuldu ve göğsüne doğru çekti bedenimi.
"Tamam," diye kabullendi sorgulamadan. Bu öyle iyi hissettirdi ki gözlerimi kapatıp huzurla sinesine kapandım. "Tamam, güzelim. Demem."
"Deme."
❤