“Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana, dünyada başka türlü bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin. Bunu sonuna kadar götüremediysen, kabahat senin değil... Bana hakikaten yaşamak imkânını verdiğin birkaç ay için sana teşekkür ederim. Böyle birkaç ay, birkaç ömür kıymetinde değil midir?..”
Sabahattin Ali’nin bu sözünü duyunca aklıma İstanbul’da sonbahar, Han ve Minho’nun yarım kalmış öyküsü geldi. Bugün yarın 4. bölümü atacağım. Son satırlarındayım. :))