İnsanların kalbini kırmadan önce iki kere düşünmek, eziklik değil saygınlıktır. Bazılarının da bir kalbinin olduğunu ve çabuk kırılabildiğini unutmayın. Bazı kişiler sadece bir saç okşamayla, bir güzel sözle, maddi değeri olmayan hediyelerle bile mutlu olabilir ama bunu yapmaya zahmet bile edemeyecek varlıkların bu hayatta olması gerçekten oksijen kaybından başka hiçbir şey değildir. Güvenmek... Bazı insanlara güvenirsin... "Bazılarına" yada kimseye güvenmezsin. Daha doğru olur yalancıların ve ertesi gün yeni birini bulup seni arkanda bırakacak insanlara güvenmezsin. Bugün senledir, yarın üç kuruş değeri bile olmayan onladır. Bu hiç şaşmaz. Yaşamın ve hayatın lanetleri gibi... Sen korursun, kollarsın, düşse.. Düşse sen onun elinden tutar arkasında olursun ve ertesi sabah o yanında olur... Ama senin seçtiğin şahsiyetsiz bir insan iki yüz bulma ile senin elinden tutan ve seni koruyan kişiye engel ve siper olur. İşte o zaman seni seven insan senden uzaklaşmaya, soğumaya, tiksinmeye ve iğrenmeye başlar. Çünkü sen onun yerine başkasını tercih etmişsindir...daha birçok neden... Birçok neden var insanlara güvenmemenin ve "çok fazla değer" vermemenin... Fazla değer verirsen düşen hep sen olursun.çünkü o senin verdiğin değeri yaptığın şeyleri gösterdiğin iyimser ve güzel tavırları görmüyordur.Hak etmiyordur. Bunlara layık değildir. Kördür. Geçici bir körlük değil kalıcı bir körlük. Sonsuza kadar kalan hani. Asla senin ona verdiğin değeri anlamaz asla. Sanki sen onun için hiçbir şey yapmıyormuşsun gibi. Onun iyiliğini istiyorsun ama geri tepiyor. Çünkü seni sevmiyor. Gerçek bir şekilde ve samimi hislerini açıklamıyor ve sevmiyor. İşte insanı yaralayan da budur. Düşman her zaman kör nişancıdır ama dost nereden vuracağını iyi bilir bu yüzden kimseye güvenmeyin. Ne olursa olsun... Yanılan ve üzülen sonsuza dek siz olursunuz ve ömrünüz daha sizi sevmeyi ve değer vermeyi bile bilmeyen bir şahsiyet için harap olur...