ilkleza

"dünya ne ise oydu; ben de ne isem oydum. uyuşamadık, hepsi bu."

ilkleza

Benim de dedim delikler olmasaydı ruhumda
          Anlardım belki
          O zaman
          İnsanlar neye, ne der
          Ne düşünür
          Neyi sever
          Bilmezdim belki ama
          Neyin var değeri
          Bilirdim
          Seyretmeseydim
          Bu kadar yakından
          Her şeyi, kendimi
          O zaman anlardım belki
          Kanın pompalanmasını
          Damarlarını, kapakçıkları
          Hissederdim
          Şeytan doldurmasaydı içimi
          Kullanışsız bir et parçasından hallice
          Olurdum o zaman
          Belki
          Belki ürperirdim
          Bir yağmurun sabahına
          Dudaklarım buruşurdu
          Ait olurdum bir yere
          Bir parça olurdu elimde hayattan
          Bir şeyi severdim belki
          Ama atışını bile duymuyor kalbimin kendisi
          Ve bir bakıyorum dere taşmış
          Eğer her şey farklı olsaydı
          Yemek değil, gölge arayan bi köpek
          Olurdum
          En azından böyle "hiç olmaz" diye düşünmezdim
          O zaman kırmızı reçeteler, hastane koğuşları da olmazdı belki
          Şimdi vardığım yerde sefalet var
          Anlıyorum, hayat başka yerde

ilkleza

Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
          
          Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
          
          Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
          
          -Mustafa Kemal Atatürk