ilknrarsln11

                                             ŞÜKÜR
          	Bize verilen nimetleri anlamamız için bir şeyleri kaybetmemiz mi gerek illaki yoksulluğu tatmalı mıyız ? İnsan gerçekten nankördür kendisine ve Rabbine karşı nankör! Şükretmez hiçbir zaman hep daha iyisini daha güzelini ister kendinden daha üstünleri örnek alır ama dönüp kendinden daha zor hatta sefil durumda olanlara dönüp bakmaz .İşte bu insanı isyana sürükler .Üzerinde her saniye ümitsizlik ve üzüntü vardır sürekli düşünür ve sonunda isyan bayraklarını açar...
          	Birde şimdi asırlar öncesine gdelim ...Peygamber efendimizin bir ay boğazından sıcak yemeğin geçmediği zamanlara Giyecek iki çift kıyafeti vardı Rasulallahın peki o bir peygamber değil miydi Ey doyumsuz insan! Onun daha rahat yaşaması gerekmez miydi ? neden bize verilen nimetlerin onda biri onda yoktu ? Hiç akıl etmez misin ?Demekki sahip olduğumuz dünyalıklar ne kadar kıymetsiz...Neden hâlâ şükretmezsin ?Dolabındaki binlerce kıyafete rağmen hâla kıyafetim yok diye ah edersin Dolabındaki çeşit çeşit yiyeceğe rağmen hâlâ yiyecek bir şeyimiz kalmadı dersin neden?Ne zaman bu kadar aç ve doyumsuz olduk ? Ne ara bu kadar şükürsüz olduk? Şeytana nasıl bu kadar teslim olduk?Bizim en büyük düşmanımız şeytan değil kendi nefsimizdir .Kusurunu örtmek isteyen nefsimiz hatalarımızı görmeye engel oluyor . Unutma Peygamberin bile rahat yaşayıp ölemediği şu dünyada rahat yaşıyorsak vicdan muhasebemizi çok iyi yapmalıyız ...Acaba biz neden bu kadar rahat yaşıyoruz ?Nasıl bir şükür sergilemeliyiz ki Allah bizden Razı olsun...

ilknrarsln11

                                             ŞÜKÜR
          Bize verilen nimetleri anlamamız için bir şeyleri kaybetmemiz mi gerek illaki yoksulluğu tatmalı mıyız ? İnsan gerçekten nankördür kendisine ve Rabbine karşı nankör! Şükretmez hiçbir zaman hep daha iyisini daha güzelini ister kendinden daha üstünleri örnek alır ama dönüp kendinden daha zor hatta sefil durumda olanlara dönüp bakmaz .İşte bu insanı isyana sürükler .Üzerinde her saniye ümitsizlik ve üzüntü vardır sürekli düşünür ve sonunda isyan bayraklarını açar...
          Birde şimdi asırlar öncesine gdelim ...Peygamber efendimizin bir ay boğazından sıcak yemeğin geçmediği zamanlara Giyecek iki çift kıyafeti vardı Rasulallahın peki o bir peygamber değil miydi Ey doyumsuz insan! Onun daha rahat yaşaması gerekmez miydi ? neden bize verilen nimetlerin onda biri onda yoktu ? Hiç akıl etmez misin ?Demekki sahip olduğumuz dünyalıklar ne kadar kıymetsiz...Neden hâlâ şükretmezsin ?Dolabındaki binlerce kıyafete rağmen hâla kıyafetim yok diye ah edersin Dolabındaki çeşit çeşit yiyeceğe rağmen hâlâ yiyecek bir şeyimiz kalmadı dersin neden?Ne zaman bu kadar aç ve doyumsuz olduk ? Ne ara bu kadar şükürsüz olduk? Şeytana nasıl bu kadar teslim olduk?Bizim en büyük düşmanımız şeytan değil kendi nefsimizdir .Kusurunu örtmek isteyen nefsimiz hatalarımızı görmeye engel oluyor . Unutma Peygamberin bile rahat yaşayıp ölemediği şu dünyada rahat yaşıyorsak vicdan muhasebemizi çok iyi yapmalıyız ...Acaba biz neden bu kadar rahat yaşıyoruz ?Nasıl bir şükür sergilemeliyiz ki Allah bizden Razı olsun...

ilknrarsln11

Günümüzde batılılaşma ve Avrupa özentiliği aldı başını gidiyor
          Acaba sokakta ben müslümanım diye gezen bu insanlar daha ne kadar özenti olup Ayetlerden uzak yaşayacaklar ?
          Peki nasıl ve neden bu hâle geldik ? Modern çağa ayak uyduralım derken Asıl kılavuzumuzdaki maddeleri unutmuşuz nasıl bir zaman ki bu çürümeye ve yok olmaya yüz tutmuşuz!
          Müslümanların kimliğini zedelemek için olan programların takipçsiyiz özellikle bayanların gerçek tesettürünü  unutturacak şeytani moda programları moda tesettür dergileri görüyoruz 
          Gerçekten moda ile tesettürün yan yana dahi bulunamayacağını akıl etmiyor muyuz yoksa?
          Tesettür ziyneti gizlemektir bana bakma demektir dikkat çekmemektir !
          Peki ya şeytani tesettür nedir? Şeytani tesettür bana bakmadan geçme demektir Kokusu bir kilometreden duyulan parfüm şişesini üzerine boşaltmaktır...Makyaj ile tesettürüu bir arada bulundurmaktır ! Lanetlik olduğunu bildiği hâlde deve hörgücünü yapmadan sokağa çıkamamaktır Elalem ne der diye düşünmekten acaba Rabbim benden razı mı diye düşünememektir! Nefsine zulmetmek bu kadar barizdir ...