ilosslyy

11. Bölüm’den Alıntı:
          	
          	
          	“Veda nedir bilmem ben.”
          	
          	Kelimeler dudaklarımdan çıktığı anda çoktan yüreğimin bir köşesinde heyelan başlamış, beni enkaz altında bırakmıştı bile.
          	
          	“Vedayı her insan bilir, Umay. Bebekken annen bir diğer odaya geçtiğinde öğrenirsin vedayı. Senden gitmemesi için ağlarken öğrenirsin; sonra elinde biberonla gelirken ödülünden çok annene kavuşma arzusuyla ağlamayı kesersin.”
          	
          	Onda olan bakışlarım odağını kesmedi.
          	
          	“Özünde var olanı görmek zordur. Veda da insanın özündedir işte...”
          	
          	“İnsanın özü de sana verilenlerle doğar. Bana hiçbir zaman veda etme lüksü verilmedi. İlk evden kovulduğumda kendimi sokağın ortasında bulduğumda anladım.”
          	
          	Dudaklarımın arasından ruhsuz, fısıltılı bir gülüş kaçtı.
          	“Kardeşlerimi şehit verdim, veda edemedim. Her şehitliğe gittiğimde bir kere daha anlarım. 18’ime geldiğim an evden çıkıp giderken odama bile veda etmedim. Özümde olan yüreğime çıkmadıkça onu bilemem, veda etmek çok derinde, yakalayamadığım kadar derinde...”
          	

ilosslyy

11. Bölüm’den Alıntı:
          
          
          “Veda nedir bilmem ben.”
          
          Kelimeler dudaklarımdan çıktığı anda çoktan yüreğimin bir köşesinde heyelan başlamış, beni enkaz altında bırakmıştı bile.
          
          “Vedayı her insan bilir, Umay. Bebekken annen bir diğer odaya geçtiğinde öğrenirsin vedayı. Senden gitmemesi için ağlarken öğrenirsin; sonra elinde biberonla gelirken ödülünden çok annene kavuşma arzusuyla ağlamayı kesersin.”
          
          Onda olan bakışlarım odağını kesmedi.
          
          “Özünde var olanı görmek zordur. Veda da insanın özündedir işte...”
          
          “İnsanın özü de sana verilenlerle doğar. Bana hiçbir zaman veda etme lüksü verilmedi. İlk evden kovulduğumda kendimi sokağın ortasında bulduğumda anladım.”
          
          Dudaklarımın arasından ruhsuz, fısıltılı bir gülüş kaçtı.
          “Kardeşlerimi şehit verdim, veda edemedim. Her şehitliğe gittiğimde bir kere daha anlarım. 18’ime geldiğim an evden çıkıp giderken odama bile veda etmedim. Özümde olan yüreğime çıkmadıkça onu bilemem, veda etmek çok derinde, yakalayamadığım kadar derinde...”
          

ilosslyy

9.Bölüm Alıntı
          
          “Çocuk yaşında sokaklarda kalacak ne yaşadın, Devrim?”
          
          Gözlerim ondaydı ama yüreğim geçmişime bakıyordu. Rasim Bey’in yüzüne bakınca babama baktığımı bilmek, gardımı yaralıyordu. 
          Yüz ifademdeki kırılmayı hissederek başımı başka yöne çevirdim. Devrim demişti, en önemli ayrıntı buydu benim için. Devrim demişti.
          
          “Devrim değil, Umay.”
          
          Verdiğim cevapla kaşları anlamamanın verdiği ifadeyle çatılmıştı. Buna takılmayıp sorusunu yineledi.
          “Sokaklarda kalacak kadar ne yaşattılar sana? Allah aşkına söyle... Neden yaptılar bunu sana?”
          
          Güler gibi oldum, neden bilmiyorum. Belki olanı değiştirmediğime belki de olmayanın peşine düşmeyişime...
          Ruhum o kadar yaralıydı ki bedenimdeki çoğu acıyı hissedemiyordum. Küçük yaştaki çocuğun yaşadıklarını içimde hazmedemiyordum.
          
          “Yaşadım diye.”
          Fısıltım kulaklarımda çığlık olurken, duvarlarda yankılanan melodi olmuştu.