mina

Birlikte olup ruhları birleşmeyen o kadar insan var ki bunları gördükçe kahroluyorum...sonra sen geliyorsun aklıma beni sevseydin ne olurdu sanki?

:(

baktım gitmiyor,dinmiyor, bitmiyor,bir düğüm de ben attım.nefes aldırmayacaksa gün yüzü de göstermesin.

O kadar korkuyordum ki değer görmemekten, o kadar korkuyordum ki değersiz olduğumla yüzleşmekten; ben boğulurken sırf ya uzattığım elimi kimse tutmazsa diye o yardım elini hiç uzatmadım. Ölümle yüzleşmekten korkmuyordum da yalnızlığımın yüzüme vurulmasından böylesine çok korkuyordum işte.
          
            Ve şimdi herkes mutsuz.
          
          Herkes bir şeyler için bedeller ödedi. Herkes bir şeyler uğruna ellerini kana buladı.
          
          Ben bile..
          
          Beyefendi - Nefretin sebebi ✨

Beyefendi'ye baktım. Yüzündeki ifadeye ilk kez şahit oluyordum. Ne hissettiğini delicesine merak ettim ama soramadım. Sonra o bana doğru döndü ve beni baştan aşağı süzdükten sonra İçime ılık yaz yağmurlarının yağmasına sebep olacak bir tebessüm etti. İşte özlediğim tebessüm buydu.
          
          Sonra Yüzündeki tebessüm hınzır bir ifadeye büründü ve bir kaç adım gerileyerek duvara yaslandı. Bir ayağını diğer ayağının yanına atarak ellerine cebine yerleştirdi ve başını duvara yaslayıp "Az kalsın yakalanıyorduk." dedi. Ben onun bu ani duygu değişimine afallayarak bakarken o dudaklarını birbirine bastırdı ama yinede tebessümünü gizleyemedi. Bir elini cebinden çıkardı ve işaret parmağını yan yatırarak ikimizin arasında gezdirdi. "Meryem bizi burun burunayken ve sen kollarımın arasında bir kedi gibi mırlamaya beş kalayı yaşarken görseydi senin şu kendine uygun kız bulma konusundaki hayallerini sorgulamaya başlardı eminim."
          
          Beyefendi ✨

"Bana vaat edebileceğin tek şey sadakat ve sevgi dolu bir yürek ile bir tebbesüm." Kırıldığımı görünce yüzünü buruşturdu ve bakışlarını önüne çevirerek başını yeniden iki yana salladı. "Sözlerimi gerçekten dinleseydin kırılmak yerine mutlu olurdun Utku. Burdan anlaman gereken iki şey var: Birincisi, önemli olmadığını düşünseydim seni yanımda tutmazdım; ikincisi, seni bu sebeplerden yanımda tutmam bunun menfaat ilişkisi olmadığı, belki seninkisi bir bağ olmasa da benim de sana karşı bir gönül bağım olduğu anlamına gelir".
          
          Doğruydu. Kendi duygularını benimkilerden önce tuttuğu doğruydu ama beni menfaati için yanında tutmak istememiş olması da doğruydu. Onun için menfaat demek pozisyonunu yüceltmek adına aldığı kararlardı. Ve herkes bilebilir ki ben onu hiçbir zaman bu konuda yukarı taşıyabilecek biri değildim.
          
          Biri birini yukarı çıkardıysa bu ben değil, hep o olmuştu
          
          Yine de bu beni tükettiği gerçeğini değiştirmiyordu. Beni intihara sürüklediği gerçeğini, ben ona tutunacam diye adım adım, gün be gün bir uçurumun kenarına doğru sürüklenirken halimi gördüğü halde beni kendi hisleri uğruna durdurmadığı gerçeğini değiştirmiyordu.
          
          O beni önce göklere çıkarmış ve sonra da oradan itmişti.
          
          
          Beyefendi - İhtimaller ✨ 

"Asla." diyebildim fısıldayarak. "Asla size ihanet etmem Beyefendi." Yüzündeki o çatık ifade bir parça olsun yumuşarken devam ettim. "Belki bazı zamanlar, kendim daha çok ızdırap çekecek olsam bile istemeden sizi incitebilirim ama sonrasında sebep olduğum yarayı sarmak ve gönlünüzü almak için her şeyi yaparım Beyefendi; yeterki dileyin her şeyi yaparım."
          
          Bu sözlerim keşke içi boş vaatler olsaydı ama her kelimemin içi tıka basa doluydu ve şu an bu durumda olmamın sebebi de buydu; onun için her şeyi yapabilecek olmam ve en nihayetinde de yapmış olmamdı.
          
          Her şey kelimesinde ki bu koşulsuzluk ve sınırsızlık ne kadar korkutucu, ne kadar da tehlikeliydi oysa ki. Ben bu kelimenin doğurabileceği kötü sonuçları idrak edemeyecek kadar iyi niyetliydim ama o idrak edebiliyordu.
          
          Yüzümün ortasında sallanan parmağını yavaşça imdirirek elini diğer koluma yerleştirdi ve beni yavaşça kenara çekerek sırtımı kapının kirişine yaslayıp sarı çizginin sınırlarına dayanacak bir şekilde yüzüme eğildi. "Böyle bir şeyi vaat etmemeliydin Utku." derken başını ağır ağır iki yana salladı ve bir elini çeneme uzattı.
          
          Parmakları boynuma uzanırken sadece paş parmağının dokunduğu çenemi okşayıp önce dudaklarıma bakarak "Senden neler isteyebileceğimi artık ben bile kestiremiyorum." dedi fısıldayarak. Yutkundu ve benim yapabileceğim tek şey adem elmasının hareketini izlemek oldu. Gözlerini aniden gözlerime kaldırınca gümüş gözlerinde ki ifade keskin bir kılıç gibi gözbebeklerimi keserek ruhuma aktı." Ama ettin." dedi, kelimeleri bastırarak "Bunu unutmam Utku ve eğer sen unutursanda günü geldiğinde sana hatırlatmaktan çekinmem.
          
          
          
          Beyefendi - İhtimaller  ✨❤️

Ellerimi tutup yüzüne çıkarırken "Ben senin en çok ellerini sevdim," diye fısıldadı. Nefes alamadığım için tepkisizce onu izledim.
          
          Dudaklarını avuç içime bastırıp "Bir pınar serinliğinde, küçücük ve  ak pak, Nice güzellikler gördüm yeryüzünde, En güzeli bir sabah ellerinle uyanmak." diye devam edene kadar ezberindeki dizeleri fısılfadadığını anlayamadım. Titrek bir nefesle avuç içlerimi öpmesini izlerken gözlerini yumup burnunu bileklerime dayadı. Kokumu derin bir solukla içime çekerken gözlerini açmadı.