Bir ülke düşünün. İlerlemesi gereken her günde tam tersine giden, tanıdık geldi değil mi? Bunlar yeni yaşanan şeyler değil. 5 yıl öncesinde de aynıydı, 10 yıl öncesinde de. Ama en azından kadınlar olarak gündüz saatlerinde içimiz daha rahat oluyordu, artık öyle bir imkanımız da yok. Günlerimizin korku ile geçmesi, eve girince hala hayatta olabilmenin sevincini yaşamak… Acınası bir haldeyiz. Ama kanı bozuk insanların elini kolunu sallayarak dolaşması yasal, biber gazı taşımak yasak. İronik. Bazı erkekler sormaya başlamış biz olmazsak sizi kim koruyacak diye, kimden koruyacak? Korunmak zorunda mıydık gerçekten? İçimde çok büyük bir acı var. Daha öncesinde hiç tanıyamadığım kız kardeşlerime içim yanıyor, korkuyorum. Hayatımda iyi giden tek bir şey var, o ise sevdiğim. Öncesinde anlam veremiyordum ameliyatlı haliyle dahi olsa inatla beni kapımın önüne kadar bırakmasına. Bir saatlik bir dönüş yolu olurdu yürüyerek, asla şikayetlenmezdi. Şimdi anlayabiliyorum, keşke anlayamasaydım diyorum.