""Evleneceğin adam, " dedi düşünceli bir şekilde. "Seni gelinlik içinde düşünebiliyorum ama yanına kimseyi koyamıyorum. Evlenmeyi düşünüyor musun? "
"Hayır, " dedim dürüst bir şekilde. "Ama eninde sonunda olacak bir şey. Çok sinir bozucu biri olmamasını umuyorum. Ha bir de senin gibi öküz olmasın."
"Romantik erkek mi istiyorsun? " Sesi romantik kelimesi çok iğrenç bir şeymiş gibi çıkmıştı, o kelimeyi dehşetle telaffuz etmişti. Zaten romantizm ve Çağıran birbirine zıt iki kelime gibiydi. Birbirlerinin yanına yakışmıyorlardı.
"Hayır, "dedim yüzümü buluşturarak. "Kendi halinde bir şey olsun. "
"Bekaretini kendi halinde bir aptala mı vereceksin? " diye sordu kaşlarını çatarak. Sesi tartışmaya hazır görünüyordu, açık bir şekilde benimle bu konuyu tartışacak gibiydi. Utandığımı hissettim. Neden aramızda mahremiyetin olmasına izin vermiyor? Her şeyi bilmek zorunda değildi.
"Kocam hakkında ileri geri konuşma, " diye homurdandım.
"O adamı öldürürüm, "dedi ağzının içinde homurdanarak. Erkeksi bir sesti ve gayet ciddiydi. Güler gibi bir ses çıkardım ama bu daha çok şaşırdığımın göstergesiydi."