Aylar sonra yine buradayım. Yine ben, yine anlatacak kimsemin olmadığı duygularım. Bazen fazla abartıyorum diyorum belki de kendime. Geçti gitti diyorum. Geçmeli, gitmeli…Takatim kalmadı. Bir kaç dakikaya sığdırılan kaderim, hayallerim, umutlarım ve en çok da sağlığıma bedelken, hiç suçum olmadığı bir cezayı ben çekiyorken o, gözlerimin içine bakabaka zerre pişmanlık duymadı. Sanki tüm bunlar bir hiçmiş, hiç yaşanmamış gibi. Sanki ben herkesin keyfine göre şekillenen kuklasıymışım gibi... Canım yanıyor. En çok da bu hayatta hiç bir şeyi düşlemediğim kadar düşlediğime, o sahipken.. utanmıyor, zerre pişmanlık duymuyor ve ya vicdan bile yapmıyor benimle mutluluğunu paylaşırken. Diyemedim söyleyemedim peki ben? Benden aldıkların? Bu kadar mıydı? Böyle basit miydi? Günün birinde yıllar geçmesine rağmen ben bir köşede çürürken sen hayatına mutlu mesut devam edebil diye miydi? Ben ne olacağım? Hiç tanımadığım hiç sevmediğim bir insanla aynı çatı altında çürüyüp giderken hiç mi pişmanlık duymayacaksın sebep olduklarına? Çok istedim unutmayı. Hele ki affetmeyi. Kendi kendime nelerle mücadele ettim, hayatıma devam etmek istedim. Yapamadım. Her şeyden sorumlu ben tutulduğum yetmez gibi tüm geleceğimi aldılar benden. Mücadele etmek istiyorum hala geç değil diyorum kendime. Peki neden? Neyim kaldı ki? Geri alabileceğim neyim kaldı? Bir anlamı var mı daha fazla karşı çıkmanın?