bence her kızın hayatında en az bir doruk ılgaz olmuştur. ismi veya özellikle bir insanı nitelemiyorum burda, metafor olarak doruk ılgaz’dan bahsediyorum. yaşamının bir döneminde çokça etkilendiği bir olay, kaybettiği bir yakını, belki de bundan daha fazla mutlu olamam dediği o an, uzun süredir hevesle kurduğu düşlerinin paramparça olduğunu hissettiği zaman ruhuna batan hayal kırıkları, kaç gece ağlattığını bilmediği kırgınlıkları, evi yıkabilecek öfkesi varken içinde tuttuğu kızgınlıkları… en çok desteğini görmek isteyip de göremediğin aksine yoluna taş koyan ve ruhunda sayısızca yara açan o insan, senin duyguların, senin düşüncelerin, hatta ve hatta direkt olarak senin üzerinden kendini tatmin etmeye çalışan başka bir insan ki bu örnekle doruk Ilgaz’ın kendisini de olduğu gibi nitelendirmiş oldum. tüm bu saydıklarım hayatın merkezine koyulduğunda birer doruk ılgaz vakası oluyor ve ben buna doruk ılgaz metaforu demek istiyorum.