nalaka__
Piştttt söyle bakim kim döndü senceeee
lvelyxsun
Daha önce seni çok üzdüler biliyorum. Çok yorgun ve kırgın olduğunu da biliyorum. Gitmez sandıklarının senden gittiğini, sevginin harcandığını, emeklerinin çöpe gittiğini biliyorum. Farklı sandığın ve güvendiğin insanların hiç kimseden bir farkı olmadığını, güvendiğine güveneceğine pişman edildiğini biliyorum. Kırgınlığını ifade edecek bir cümle dahi bulamadığın günlerin olduğunu da biliyorum. Merak etme ne hissettiğini, ne düşündünü çok iyi anlayabiliyorum. Şunu bilmelisin, ben yanındayım. Bunu bilmeni istiyorum. Öyle diğerlerinin sana başta söylediği "Yanındayım." gibi sözde bir "Yanındayım." değil bu. Ben senin gerçekten yanındayım. Yaralarını sarmak için elimden geleni de yaparım. Çünkü herkes gider, ben seninle kalırım. Başkaları için hiçbir anlam ifade etmiyor olabilirsin. Kimse seni sevmiyor da olabilir. Ama üzülme, seni ben seviyorum. Benim için önemlisin. Hem de çok önemlisin. İyi ki de varsın. Kimse senden değerli değil ve bu hayatta senden bir tane daha yok. Unutmamalısın. Kimse yoksa ben yanındayım. Kimse seni sevmiyorsa, ben seviyorum. Kimse için bir anlam taşımıyorsan da, benim için anlamlısın. Kendini üzme, senin değerini bilmeyenler utansın. Senden gidenler de gittikleri yerde senin gibi insanı bulamasın. Tekrar söylüyorum; iyi ki varsın. ❤️
lvelyxsun
“Bu dünyanın neresindesin, hiç düşündün mü? Ne olarak var oluyorsun bu dünyada? Amacın ne, ne kadar yer kaplıyorsun, hayallerin ne, ne için buradasın sen? Aynanın karşısına geç ve sor kendine: Ne için buradayım ben? Herkes ama herkes bu dünyaya bir sebeple yollandı. Herkesin burada olmasının bir sebebi var. Sen de biliyorsun... İçinde büyük bir dünya var senin. Çiçeklerle kaplı, bulutlarla çevrili bir dünya. Biliyorum, bazen o bulutlar kararıyor, yağmur yağıyor içine. Ama sen de biliyorsun ki, yağmur yağmadan çiçek açmaz... Bırak yağsın yağmurun. Bırak aksın gözyaşların. Yoruldun mu, bırak tutmasın bacakların. Çaresiz misin? Kal öyle. Bırak artık kendini, üzüntünü yaşa. Kendine engel olma, kendini tutma. Kendi felaketine kollarını aç. Ellerin mi titriyor, bırak titresinler. Titreye titreye durmayı öğrenecekler. Üzüntünü durdurmaya çalışma. Her şeyi yaşayacaksın bu hayatta, hüznü de mutluluğu da. Oysa sen şimdi hüznünü durdurmaya çalışıyorsun ya, sadece hüznün değil mutluluğun da duruverir böyle. Her şeyi dolu dolu yaşa ki evren de sana mutlu olma zamanın geldiğinde mutluluğunu da dolu dolu yaşatsın. Hayat bir nehir, akıp gidiyor. Suyun üstüne uzat bedenini, akıp git sen de. İnan bana, şelaleden aşağı düştüğünde güzel bir gölde uyanacaksın. Şimdi kapat gözlerini, aç kollarını, arkana doğru yaslan ve kendine şöyle mırıldan, su akar yolunu bulur.”
lvelyxsun
En son ne zaman mutluluktan ağladın anımsıyor musun? Sana bunu anımsatacak birileri var mı hayatında? Bilmiyorum. Ama ben bunu her biriniz unutmasın çok isterdim. Her biriniz sürekli o gözyaşlarınızı mutluluktan akıtın isterdim. Söz veriyorum bir gün o güzel gözlerindeki yaşlar mutluluk için akacak. Çok güzel bir ruh senin ruhunu bulacak . Şimdi ağlıyorsan sil o gözyaşını, koy elini kalbine. Ve şunu tekrarla "Güzel ruhlar asla yalnız kalmaz. Güzel ruhlar her daim birbirini bulur."
lvelyxsun
“Oradasın, biliyorum. Bu satırları okuyorsun. Şimdi bu satıra geçtin, kaşların çatıldı. Kafan karıştı. Kimle konuştuğumu, bu satırları kime yazdığımı anlamaya çalışıyorsun. Ben bu satırları sana yazıyorum. Ona, buna, şuna değil. Sana yazıyorum. Dünyanın her neresindesin bilmiyorum, hangi şehrin hangi sokağından okuyorsun bu yazdıklarımı bilmiyorum. Bir otobüste misin, trende misin, saat orada kaç? Bilmiyorum… Ekrana dökülen saçların ne renk inan bana tahmin edemiyorum. Ve inan bana, bunların hiçbirin önemi yok. Saçlarının renginin, saçlarının olup olmamasının, nerede olduğunun, saatinin kaç olduğunun… Tek önemli olan sensin. Bu satırları okuyor olman. Tek önemli olan şimdi bu cümleye geçmiş olman. Neler yaşadın, neler atlattın, neler yaşayacaksın, neleri atlatmak zorunda kalacaksın bilmiyorum. Tek bir bildiğim var, bu dünyada çıkmaz sokak yok. Sonuna geldiğini düşündüğün her yolda, o yolun sonunda bir duvar da görsen adım attığında yıkılacak o duvar. Belki mahvolmuş bir haldesin, belki pes ettin, belki çaresizsin, belki artık hiçbir şeyin iyi olacağına inanmıyorsun. Ama sen bu satıra geçtiysen hala umut var demektir. Çünkü bu satırları okumaya devam ediyorsan, bu satırlardan bir kurtuluş yolu, bir cevap arıyorsun demektir. Derin bir nefes al. Bir nefes daha. Ve bil ki, “vardır elbet bir çıkılacak yol.” Yeter ki o yola adımını at. O telefonu eline al, kendini tuttuğun o mesajı at. Aynanın karşısına geç, kendine bir bak. O kadar değerlisin ki kendinin kendine yazık etmesine izin verme, saçlarını tara. Bir özür dile kendinden. Kendine yaptığın haksızlıklar için, kendini soktuğun o çıkmaz sokak için, kendini suçladığın her an için özür dile kendinden. Bu dünyadaki en önemli insan sensin. Bu dünyadaki en değerli insan sensin. Başkalarına verdiğin değerin yarısını bile kendine vermediysen eğer, şimdi bir kez daha özür dile kendinden. Ve bir kez daha. Unutma, herkes gittiğinde bile ruhun seninle kalacak… Senin en yakın arkadaşın, en daimi ailen sensin…”