isvaebel

Sen onun önünde onun yüzünden kan kusarken, o sevdiğinin tırnağı kırıldı diye dağı taşı yarar ve sen kustuğun kanın oluşturduğu gölün içinde her saniye daha da boğulur, zamanla ölürsün. Ve o seni yalnızca izler. 

isvaebel

Sen onun önünde onun yüzünden kan kusarken, o sevdiğinin tırnağı kırıldı diye dağı taşı yarar ve sen kustuğun kanın oluşturduğu gölün içinde her saniye daha da boğulur, zamanla ölürsün. Ve o seni yalnızca izler. 

isvaebel

Kan kusana kadar ağladığını görünce mutlu olacağım. Çünkü ben midemdeki her şeyi kusarken, göz yaşlarım kandandı. Anlarsın ya; yanılgılar ve yenilgiler. En büyük yanılgım beni sevebileceğin, en büyük yenilgim sen kan kusarken saçlarını yüzünden çekip, dudaklarını öpeceğimdir.

isvaebel

Her şeyin bir başlangıcı ve bir sonu vardır. Sonsuzluk yoktur. Sonsuzluk boştur. Sonsuzluk sondur. Sonsuzluk insanın sonunu getirir. Sonsuzluğu düşünmek, insanın bedenini dikenli tellerle sıkıca bağlamaktır. Bu yüzden hep kendimi sonsuzluğun olmadığına inandırdım. Ben bu yüzden hep "sonu yok değil ya, illa ki bir gün biter" diyerek yaşadım. Ve bittide. Prestijli yaşabilmek için prensipli olmak gerekir. Sonsuzluğun son olduğu benim en büyük prensibimdir.