izberuhum
Link to CommentCode of ConductWattpad Safety Portal
Bugün veda edeceğim sana. Bekledim, inan bekledim. Bana bir umut vermediğin halde, sadece seni göreyim diye bekledim. Sesini duyayım, sarılayım diye bekledim. Ama gözünde hiç kimse olduğumu sezdiğimden beri iyi değilim...
izberuhum
Özledim, seviyorum, acı çekiyorum, üzülüyorum, kızıyorum, ağlıyorum demeye utanıyorum.
•
Reply
izberuhum
Bugün veda edeceğim sana. Bekledim, inan bekledim. Bana bir umut vermediğin halde, sadece seni göreyim diye bekledim. Sesini duyayım, sarılayım diye bekledim. Ama gözünde hiç kimse olduğumu sezdiğimden beri iyi değilim...
izberuhum
Özledim, seviyorum, acı çekiyorum, üzülüyorum, kızıyorum, ağlıyorum demeye utanıyorum.
•
Reply
izberuhum
izberuhum
Yeni yıla bir yazı paylaşarak girmek istedim ama yoğun hayatım buna izin vermedi. Yeni yıl için insanlar genelde yeni ve gelişmiş bir kişilik, yeni düzen, mutlu bir yaşam, huzur, iyilik, sağlık… vs. isteklerde bulunurlar. Ben de beş yıl önceye kadar öyle isteklerde bulunurdum. Şimdi ise tek dileğim sensin. Sen iyi, mutlu ve sağlıklı ol; hayatında şükredebileceğin en iyi ömürlük dostlara sahip ol, avuç içlerinden öptüğün annen sana sadece ve sadece çiçek açsın, sevdiğin… sevdiğin kız seni asla bırakmasın. Acı yaşatmasın mesela, bir daha özlem çekme, “keşke” dedirtme kendine. Sessizce gözlerine baktığın an ne demek istediğini anlasın, yormasın seni hiçbir zaman. Öyle bir kız olsun ki, o maymun iştahına galip gelsin. Hayatındaki zorluklara karşı kendini kapatıp o güzel kalbini, çocuk ruhunu kafese koyma. Zaten ağırbaşlı, saygılı ve olgun biriydin. Şimdi koca adam oldun… Ben büyüdüğünü bir yerden sonra göremesem de, biliyorum. Çok büyüdün. Belki sonradan seni görsem tanıyamayacağım bile, kendimi de… Onca şeyden sonra seni sevmeyi bırakamadım ama göstermekten de kaçındım. Çünkü ben böyle biriyim, sen böyle birisin.
izberuhum
Aylardır içimden geçirmeye bile çekindiğim iki kelime fısıltıyla çıkıverdi dudaklarımdan. “Seni seviyorum…” İçimin nasıl yandığını, nasıl anlatabilirim bilmiyorum. Onca geçen zamana rağmen hala seviyormuşum, özlüyormuşum meğer. “Unuttum.” desem de, karşıma dikilsen canhıraş ağlayacağımı anladım o an. Sen istediğini söyle, ben yine dönüp dolaşıp sana geleceğim. Ama sen bunu bilmeyeceksin. Tek güvendiğim de bu ya; sen bilmediğin sürece ben daha da özgürce sevip yazıya dökebileceğim seni. Saat 00:00. İnsanlar orada burada yeni yılı kutlarken, ben ekranı kapatıp masaya fırlattım telefonu. Üzerine bir bardak soğuk su içsem de içimdeki harlanmış yangın sönmek bilmedi. Ben de ardı arkası kesilmeyen gözyaşlarımla yatağıma uzandım. Yoruldum ve uyudum. Zaten her şeye karşı olağan tepkimdi bu. Yine uyudum… Sadece bu.
•
Reply
izberuhum
Son yirmi üç saniye. Kızarmış gözlerimi telefonun ekranından görebiliyordum. Durduk yere gülmeye başladım. Kendi halime gülüyordum. Gözlerimin içine bakarak, “Neden yapıyorum bunu kendime? Tam bir aptalım…” diye söylendim. Az sonra yapacağım şey içindi bu, kendimle dalga geçiyordum işte. Son on saniye. Gülüşüm soldu. Sana bakmayı sürdürdüm. Kalbime inen ağırlığa dayanamayıp derin bir nefes almak istedim ama yapamadım. Her şey o kadar hızlı gelişti ki, aslında bu kadar detaylı hatırlamama şaşıyorum. Sana bakmaya devam ederken kalan saniyeleri sayıyordum içimden. Beş… Dört… Üç… İki… Bir.
•
Reply
izberuhum
Aralık ayını ocak ayına bağlayan gecede, çok iyi hatırlıyorum saat 23:42 suları… “Acaba 00:00’da yazsam, hevesimi kırar mı?” diye iki saat düşündükten sonra hesabına baktım. Bakış o bakış. Saat 23:55. Gözlerim dolmuş, dilim tutulmuş, hatırladıkça üzülüyorum. Baktım ekrana, daldım öylece… Yeni yıla dakikalar kalmış ama ben sadece sana öylece bakıyordum işte. Elim gitmedi. Yemin ederim gitmedi mesaj kutusuna. Öyle bir harap oldum ki… Yazamıyordum lan işte, kalbimde yabancı bir tutukluk peyda oluverdi. Kaldım öylece. 23:59… Saniyeler kaldı. Ben ağlamaya başladım. Özür diledim içten içe kendimden. “Affet beni ne olur.” diye sayıklayıp durdum. Çok zorladım ama yine sen engel oldun bir şeylere bilmeden.
•
Reply
izberuhum
Özledim
izberuhum
Uyurken nasıl göründüğünü hep merak etmişimdir. Ağlarken, sinirliyken, gerçekten mutluyken, gülümserken, kahkahalar atarken, yağmurun altında sevdiklerinle dans ederken...
izberuhum
Şimdi sıkıysa geç karşıma bir daha söyle. Unut beni demek kolay, aklından geçirince bile insanın göğsü sıkışıyor...
•
Reply
izberuhum
Senden sonra basit heveslerden başka bir şey olmadı hayatımda. Rigel, zamanla ona dönüşecek olma korkusu taşıyorum içimde. Çok rahatsızlık veriyor bu his bana. Elimden geleni yapmaya çalışsam da etrafımda esen soğuk rüzgârların etkisinden çıkamıyorum. Seni sevmekten çok, özlüyorum. Özlüyorum fakat seni görmek istemiyorum. Görmek istemesem de iyi olup olmadığını merak ediyorum. Merak etsem bile elimden bir şey gelmeyeceğini biliyorum. Bu kısır döngünün ortasında sıkışmaktan kendi hayatıma odaklanamıyorum. Yoldan geçerken, çiçekçilerde karanfil görünce aklıma sen geliyorsun. "Acaba sulamış mıdır karanfillerini? Yoksa yine birilerinin uğruna yakmış mıdır o güzellikleri?" diye düşünmeden edemiyorum. Sonra ise elimden hiçbir şey gelmediği düşüyor aklıma, yoluma devam ediyorum. Geçmiş anılarımı okurken, günlüğümün arasında kuruttuğum iki karanfile rast geliyorum. Önceden olsa koklar, sayfaları çevirmeye devam ederdim. Şimdi ise görür görmez defteri kapatıp tozlu raflara tekrar yerleştiriyorum. Sen belki de hiçbir şey yapmadın. Fakat bendeki değerini de hiçbir zaman anlayamadın. Yaram büyük değil, ama derin. Teşekkür ederim...
izberuhum
İnsanlar psikolojiyi çok baside alıyorlar Rigel. İçten içe aklını oynatanlar, dışarıdan yaprak dahî kımıldatmayanlar... Kim bilir ne çok vardır bu sıkışmışlık ve yolun sonunu göremeyişin çaresizliğinde kalanlar. Tamamen karanlık. Kulaklarım uğulduyor. Sesler çok uzaktan geliyor. Gözlük derecem artmadı ama daha da bulanık görüyorum artık. Sanki ben, ben değilmişim; bu gözler benim değilmiş gibi... Zihnim zaman kavramını unutturuyor bana artık. Yaşamak istemiyorum. Ve bu durumu herkesleştirenlerden nefret ediyorum.
izberuhum
Bir kedi aldım.
izberuhum
Sigarayı tutuşun bile başkaydı derdim hep.