izlerimden

mücevher takmamıştı ama gözleri vardı.

izlerimden

Kalpler vahşi olabilir, bu yüzden
          	  kaburgalarımız kafes.
Reply

izlerimden

Ölüm gibi gözleriniz.. “Bu bir, iltifat mı?"
          Hayır bayım, bu bir iltifat değil. Siz, ölümün
          ta kendisisiniz. Ne zor şimdi bunları size
          anlatmak. Sessiz bir intihar gibiydi gidişiniz. O
          günden beri kalbimi uzun ve korkunç duvarların
          arasında saklıyorum. Ve artık o kadar korkutucu
          gelmiyor o duvarlar. Kendimden ve kalbimden
          bir hayli uzağım. Bir hataydı sevmek. O simsiyah
          kalbinize, papatyalar açtırmak imkansıza yakındı.
          Artık, gülemiyorum. Artık, sevemiyorum. Artık,
          ağlayamıyorum. Artık, kahkahalar atamıyorum
          bayım. Bakmayın öyle gözlerime. Zira ben daha
          hiçbir şey anlatmadım. Siz, sizi seven kadını,
          çoktan öldürdünüz. Boğdunuz onu. Nefessiz
          bıraktınız. Çırpındı önce, kurtulmak istercesine,
          bakmadınız gözyaşlarına. Gözlerinizdeki
          acımasızlığı gördü ve çırpınmayı bıraktı.
          Bilemezsiniz siz. Sahi siz, hiçbir şeyi bilemezsiniz.
          Ben, katilimi sevdim, ölümüm kaçınılmazdı.
          İnanmak istedim, aşk ve güzelliğe. Oysa ben
          şimdi bunlardan çok uzağım. Gözlerimden
          okunmaz artık hüznüm. Siz, içimdeki mutlu kız
          çocuğunu, çoktan boğdunuz. Artık, hiç olmayacak
          hayaller kurmuyorum. Çiçekleri izlemiyorum.

izlerimden

Ben ateşin varlığını unuttum. Siz bana dokunduğunuzda unuttum. Tanrının, günahkâr kulları için hazırladığı gür alevlerin gerçekliği silinip gitti aklımdan. İçine düşmeye değer dediğiniz bu ateş, artık kül olma arzusuyla koşup sığındığım bir yuvadan ibaret.

izlerimden

ÜÇ GENCİN KALBİ.

izlerimden

Bir şair tanırım
            Onunki içler acısı
            Kalbini aslâ vermemiş
            Çalmışlar
            Kalbi eski bir efsanede saklı.
Reply

izlerimden

Bir oğlan tanırım
            Derin yeşil gözlü
            Gönlü güney denizlerinin dibi
            Kalbi ise yerinde
            Birine vermiye gidecek
            Bir gemi arar durur
            Bulutlardan.
Reply

izlerimden

Bir gemici tanırım
            Kalbini bir limanda bırakmış
            Ya kaybolursa ?
            Ağlar çocukluğundaki gibi
            Kalbini almaya gidecek hâlâ
Reply

izlerimden

"Efsaneye göre, insan omzunda iki heybeyle doğar. Öndeki heybede komşunun kusurları vardır, arkasındaki heybede kendi kusurları. Dolayısıyla, komşunun kusurlarını hep gözleri önündedir, ama kendi kusurları hep arkasında." der Aesopus'tan
          mealen.
          

izlerimden

Ve Augustinus buradan hareketle, "kendimi kendi önüme koydum; kendimi gördüm ve kendimden korktum.
Reply

izlerimden

Emma, sonsuz aşka inanıp inanmadığımı
          sormuştun. Aşk fazla soyut ve vazgeçilmez
          bir şey. Bize bağlı, bizim tarafımızdan
          algılanıyor ve yaşanıyor. Biz olmasak aşk da
          olmaz. Üstelik öyle değişkeniz ki. Yani aşk da
          ancak değişken olabilir. Aşk alevlenir, ölüp
          gider, kırılır, bizi kırar, yeniden canlanır. Bizi
          de yeniden canlandırır. Aşk, sonsuz olamaz
          belki ama bizi sonsuz kılar.