uzun zamandır kendi yaramı kendim sarıyorum biri yanlışlıkla yardım etmek istese inanın yanlış anlarım. öyle alıştım ki kalabalık içindeki ıssızlığa dokunan yakarmış gibi geliyor.
muhattabından habersiz hissedilen her duygu, sahibinin kalbinde kocaman yük. hayat her şeye rağmen devam ederken, herkes yoluna bakarken senin kırgınlığınla, kızgınlığınla, özleminle, sevginle tek başına kalman kendinle vermen gereken bir savaş demek.
ama birde elinin değdiği şeyin elin de kalışı var her yeni açtığın sayfaya bulaşan eski mürekkebin izini görmek var çok geride bıraktım sandığın şeylerin seni bir köşe başında yerle bir etmesi var unuttum demekle unutulmadığını bildiğin şeylerin seni tek kurşunla öldürüşleri var biliyorsun hevesle gittiğin her yerde tek başınalığınla karşılaşmak var çaldığın kapıların sana zaafı var sanarken o kapıların sana düşman kesilişi gibi hep var
bir hayatı mahvedip gitmenin bir kötülüğün öznesi olmanın senin hayatın her alanına bulaşması var hiç olmaz sanıyorsun ama bu dünyada yaşattığını yaşamanın pişmanlığı bir yerlerde herkes için var..
gökyüzünü görmek için sıyırdığın perdenin boynuna dolanışını yok saymaya çalışıyorsun ama var uyumak için girdiğin yataktan kabuslarla kalkmak ve salondaki koltuklardan bile bin tekme yemek var derin derin aldığın nefeslerin gün geldiğin de seyrekleşmesi var ciğerlerini dolduran şeyin bile senden nefret etmesi yani sen aslında bunu bile haketmemişsinler var şimdi