güclü olmak zorunda değilim. zaten ben çocukken de böyleydim. kolay üzülür kolay gülerdim. biraz büyüdüğümde, birileri bana güçlü olmam gerektiği konusunda bir kamyon dolusu öğüt verdi. güçlü olursan seni ağlatmazlar, dedi. oysa insan ağlamadığı zaman da kendini kötü hissederdi. o yaşlar akıtılarak bir gün tükenirdi. bu sefer de o gözler kanla dolardı. bir yere ait olmadıgınızın en büyük kanıtı, oraya ait olma çabanızdır. bırakın, salın şu hayatı. göz önünde olmayın da sizi canınızdan getirmesin. önemli de değil zaten. gitmek gerekir bazen. vedalar gıtmek zorunda kaldıgında kötüdür. farkında olmadan çoğu şeye veda ettim. içimde beni endişelendiren bir burukluk var. rahatsız eden kocaman bir boşluk var. bilmiyorum belki de geçici bir şeydir. ya da ben bu aralar duygusalım. anlayamıyorum. anlaşılana kadar.