izmarittler

hiç sönmeyen bir yangın.

izmarittler

ama

izmarittler

öyle bir seydi iste 
Reply

izmarittler

bir yer ararsınız, sinmek istersiniz
Reply

izmarittler

bir yere sıgınmak istersiniz ya, bir kuytu, köşe
Reply

izmarittler

güclü olmak zorunda değilim. zaten ben çocukken de böyleydim. kolay üzülür kolay gülerdim. biraz büyüdüğümde, birileri bana güçlü olmam gerektiği konusunda bir kamyon dolusu öğüt verdi. güçlü olursan seni ağlatmazlar, dedi. oysa insan ağlamadığı zaman da kendini kötü hissederdi. o yaşlar akıtılarak bir gün tükenirdi. bu sefer de o gözler kanla dolardı. bir yere ait olmadıgınızın en büyük kanıtı, oraya ait olma çabanızdır. bırakın, salın şu hayatı. göz önünde olmayın da sizi canınızdan getirmesin. önemli de değil zaten. gitmek gerekir bazen. vedalar gıtmek zorunda kaldıgında kötüdür. farkında olmadan çoğu şeye veda ettim. içimde beni endişelendiren bir burukluk var. rahatsız eden kocaman bir boşluk var. bilmiyorum belki de geçici bir şeydir. ya da ben bu aralar duygusalım. anlayamıyorum. anlaşılana kadar. 

izmarittler

çünkü beyaz bir gemidir ölüm. siyah denizlerin hep çağırdığı. batık bir gemi, sönmüş yıldızlar gibidir. yitik adreslere benzer ölüm, yanık otlar gibi. sen bu şiiri okurken ben belki başka bir şehirde ölürüm..

izmarittler

ilaç almadığım sürece uyuyamazdım. şimdi ise almama rağmen bir faydası yok. uyuyamıyorum gerçi uyuduğum günlerde de kâbuslar uyutmuyor. gözlerim kan çanağı, yaş değil de kan akıyor artık. aynaya baktığımda ise gözlerime bakmaya cesaret edemiyorum. eskiye dair tek bir kırıntı kalmamış. değişmişim. aynaya baktığımda bir yabancıyla karşılaşıyorum sanki. göz altlarım mosmor, dizlerim yaralı, bedenimin bir çok yerinde ise geçmeyen kanın izi var. biraz başım ağrıyor ama geçer sanırım. şimdi ise dinleyecek bir şeyler bulacağım. 

izmarittler

en derin uykun alnına nefesini bıraktığında geceden kalanlara kulak kesiliyorsun. sessizlikten daha derin sessizliği arıyorsun. rüya değil beklediğin. rüyasızlığı arzuluyorsun. yarım kalan rüyaları tamamlamak için çat kapı kapadığın gözlerindeki heves bitti.
          

izmarittler

sen yine yorulmaktan yorulup, en yorgun yerinden yeşereceksin sonra tekrar aynılarını yaşayacaksın. çocukken bir pamuk parçasında büyüttüğün fasülye tanesi gibi. kulağın yatağında müziğine rüzgar eşlik ederken, sen yine..
Reply

izmarittler

hayat ne garip değilmi
Reply

izmarittler

sen yine annen tam güldüğünde öp. sen yine sabahın doğuşunu, yavru bir kedinin uykusunu izlerken selamla. sen yine yorul, çok yorul. yorul ve hiçbir şey yapma. uyu, uykudan uykuya uyu yine.
Reply

izmarittler

kanımı akıtarak geldim bu noktaya. senden daha büyük canavarlarla savaştığım bir çocuklukla bedel ödedim. bu dünya beni kucakladığından daha çok sessizliğe gömdü. gördüklerimi hiç görmedin. dibini boyladığım çukur, cehennem kadar derindi. oradan çıkabilmek için onlarca yıl savaştım. ellerimde kan. sırtımda yaralar. daha fazlasına katlanamam diyordu zihnim. topla kendini dedim, buraya neşe bulmaya geldik, bulacağız. avlandım. katledildim. çoğu kez direnerek dünyaya döndüm. canıma kasteden canavarın canına okudum. onu dört duvar arasında mahsur bıraktım. şimdi sen bana zamanımın kalmadığını söylüyorsun. artık dişime göre değilsin. ben öyle büyük oyunlarla dans ettim ki. bana hiç biriniz nerede olduğumu sormasın. oraya gelemezsiniz. köprüleri yaktılar. gemileri yaktılar. yollar kayboldu. ben başkayım. rüzgârlar kadar esriğim. bu hayatta mı olur, yoksa başka bir hayatta mı? bilmiyorum ama evime döneceğim.