"Bir anda çöküyorsun. Yaptığın hiçbir şeyin gerçek bir anlamı olmadığı düşüncesi ağır basıyor. Beyninin içine bakıyor ve daha önce gerekçe olarak görülen şeylerin aslında bahane olduğunu fark ediyorsun. Ne yaparsan yap hiçbir şeyi değiştiremeyeceksin. İçeride veya dışarıda. Nasıl hissedeceğin bile hiçbir dış etkiye bağlı değil. Kafanın içinde bir ses var, şimdi üzgünüz diyor üzülüyorsun, şimdi mutluyuz diyor seviniyorsun. Bir cenazede teletabiye dönüşüyorsun, bir konserin ortasında tamamen yalnız kalmak istiyorsun. İnsanlar burnunun kanadığını veya ağladığını görmesinler diye beş dakika tuvalete kaçabilirsin ama senin sen olduğunu görmesinler diye aynı şeyi yapamıyorsun. Bu aynaya bakıp düzeltebileceğin bir şey değil"
11 Şubat