"Tanrı'n seni, bana yasak etti, öyle mi?" Alnını alnımdan ayırmış, dudaklarını kulağıma sürte sürte devam etmişti. "Öyleyse neden böylesine baştan çıkarıcısın Jeongguk? Söyle bana. Zarif oluşlarıyla nam salmış hangi şehirli kadında var böyle ince bir bel? Hangi kadının dudakları, henüz ıslatılmamışken bile davet ediyor uzun, soluk kesen bir öpücüğe," Başını doğrultup, direkt olarak gözlerime baktı. "Hangi kadın sahip, soluduğum anda bedenimi uyuşturan bu saf, tenine aitleşmiş kokuya?"