Bir kaç saat önce fark ettiğim, ironik bir durumdan bahsedeceğim. Büyük İskender (Aleksandros ho Mégas ), Hefastion aşkını ve islamı içeriyor bu durum. Öncelikle İskender ve Hefastion'un ilişkisine bakalım. İskenderin cinsel yönelimiyle ilgili net kaynaklar yok anladığım kadarıyla ancak bilinen şey İskenderin kadınlarlada ilgilendiği ama erkeklerle daha yoğun bir haz yaşadığı."İskender de Attalos gibiydi, báde içip erkek severdi" haha bu cümlede çok fazla hoşuma gitti. Hefastionun erkeklerle olan ilişkisiyse gizli değil, yinede hayatının sonuna kadar bir erkekle olmayı düşünmüyor(muş). İskenderin hayatının yazıldığı kaynaklarda bu ikilinin ilişkisi dostça ve güvenilir sırdaşlar olarak geçiyor. Başka kaynaklara baktığımızdaysa ''İskenderin Hefastion'a olan aşkı saray halkı tarafından bilinen açık bir sırdı'' olarak geçiyor. Oliver Stone'un zamanında Türkiyede de vizyona girmiş İskender filminde bu ilişki işlenirken, tam olarak iki aşık olarak bize gösterilmesede ima edilen şey tam olarak bu. Ve iskenderin Hefastion'un ölümüne olan tepkiside ona aşık olduğunu kanıtlar nitelikte bana göre. Her neyse iskender ve hefastion'un güzel ilişkisine daha sonra uzun bir şekilde değinirim. Şimdi işin 'bana göre' ironik olan tarafına geliyorum. Bazı kişilere göre İskender'in Kur'an'da geçen Zülkarneyn olduğu düşünülüyor. "Allah'ın yardımıyla doğuya ve batıya büyük seferler yaptığı, Ye'cüc ve Me'cüc'ü engellemek için bir set inşa ettiğinden söz edilir. Hangi çağda yaşadığı belirtilmemiştir." Bahsedilen setin "İskender kapısı" olduğunu düşünüyorlar. Bu kapınınsa bir kavmi engellemek amacıyla inşa edildiğini söylüyorlar. Farklı farklı adlandırılmışlar ama Ortaçağ boyunca Vikingler, Hunlar, Hazaralar, Moğollar, Ural-Altay Türkleri ve diğer göçebeler ve hatta İsrail'in kayıp kabileleri Yecüc ve Mecüc olarak tanımlamış bu kabileyi ?
(Devamı altta)