.

o katina vaadeli burc acılımlarımda cıkan oglana söyleyin geldiği yolu geri donsun 

seviyorum bazen yaşamın bağrında çırpınmayı
          bazen acımda soluklanmayı
          bazen annemin zalimliğinde boğulmayı
          ama en çok seni seviyorum baba 

gücümün sınandığı bu dünyada sen benim acizliğimsin

yarışmayan birini yenemezsiniz

seni sevmeye devam etmekle bitkin bir çabayı sürdürmek arasında ince bir bağ var ben bazen o bağa tutunuyorum bazense asılı kalıyorum 

yolu bitirip de ardıma baktığımda baktığım yerde kimseyi bulamazsam korkusuyla bulunduğu yerleri terk edemeyen insanlar var 

Kendimce yazdıgım romandan bir alıntı olaraktan atıyorum ancak elestırıye acıgım dili, noktalama işaretlerini, edebisel kısmı her seyı yorumlayabılırsınız acımayın taslayın Mekke'de seytan gormuscesıne hem de 
          

"Orhan Kemal diyor ya: “Sevmeden yaşamak kuru bir ağaç olmak gibidir.” İşte ben kuruyup kalmamak için seviyorum seni, hem de öylesine saman alevi gibi değil; har vurup sönen bir yangından ziyade, soluğumdan gözyaşıma kadar, her yanıma bulaşmış bir tutkuyla, zevkin en saf hâliyle, bazen bir annenin şefkatiyle, bazen Yaradan’ın merhametinden ilham alarak, ama en çok da yaylım ateşine tutulmuşçasına, her kurşun senmişçesine içten içe közlenerek yanıp tutuşan bir aşkın pençesinden seviyorum seni.
          
          Bazen iki dudağım arasına, bazen bir damla gözyaşıma, bazen minik kalp sızıma, bazen savrulan saçlarıma, ama en çok da sardığım sigaralara saklayarak seviyorum.
          
          Sevgili; aşk senin teninde, seninle güzel."
          
          
          

dogum gunu klasıgımdı bugun dogum gunum diye burda kendime not bırakmak ama B12 kardesım sagolsun o da aklımdan ucup gıtmısss neyssssss ben 19 oldum ve daha sımdıden fazlaca koklenmıs dallanıp budaklanmıs bir agac gıbı hissediyorum gelecek yıllarımın kuruyan dallarımı budayıp butun mevsimlere ragmen hep yeserecegı kadar kendıme donuk ve guzel gecmesı dılegıyle bu ay kutsal bır aydı cunku 14 yasında yarınını dusunemeyerek ıntıhar cabasına gıren kucuk Mina artık 19 yasında bazı seyler her seye ragmen cok guzel yaşı genç ömrüm

savruluyorum hiçliğin ortasında
          dağılıyorum kendini bilmezlerin arasında
          kanıyorum merhametsizliğin acısında
          öyle yorgun, öyle bitap