jxpvlog

ah bu sonsuz ayrılık,

jxpvlog

sen de bir zaman sevmiş miydin,
          	  yoksa sevdikçe mi evrildin böyleliğe?
Reply

jxpvlog

gözlerin aklıma düştüğünde, yorgun bir şairin son dizesi gibi hissediyorum kendimi. ne tamamlanabiliyorum ne de silinebiliyorum. kaldığım yerden devam etmek isterken, hep başa sarmak gibi. her dizemin içinde sıkışmış bi' sen bi' de hikayen var.

jxpvlog

Ophélia’m, Dünya’m, delirdim ben yolunda. bi’ kez ‘evet’ desen olmaz mıyım hemencecik divanen. insanlar da desin hakkımda Ophélia’ya deli divane bu herif diye, bak gör mesud var mı bu evrende benden başka.

jxpvlog

sana değil serzenişim Ophélia. benimkisi kendime. dünya ne kadar da dönse, içimde bi' yerlerde öylece durağanlayan zamanıma.

jxpvlog

mesela sorsan şimdi bana "niçindir ki bedbaht sıçramış bu yüzünün hali?" diye, altı yıl evveline inip seni göstermekten başka çarem kalmazdı. öyle biriydin ya sen; bâis ve gâmzân. Ophélia'm, aksinedir ki benim başım da sonum da belliydi. hikayenin renkleri koyu, sözcükleri hazin, yapraklarıysa ıslaktı. ne bi' kelâm sığınabiliyordu deftere ne de bi' gelecek. bomboş, ıpıslak bir sayfaya hiçbir şey yazılamazdı. yazdıkça mürekkep saçılır, sözcükler kifayeti kaçırır, sayfa bulanır, en sonundaysa her şey parçalanırdı. duygular da bilkeza böyleydi. öyle de olmuştu ya zaten. hikayemde ne ele geçen ne de elde kalan hiçbir sonuç bulunmamıştı. olan sadece zamanımaydı.
Reply