her sıkıntımda dönüp sana ağladığımı bilmiyorsun. seni özlediğimi hissetmiyorum ama seni çok arıyorum. ben böyle şeyleri pek hissetmiyorum ki zaten.
bazı şeylerin üstesinden hiç gelemeyecekmişim gibi hissediyorum. uzun süredir yazını okumadığımı da fark ettim. belki de biraz mola verip, ki daha ne kadar fazla verebilirim bilmiyorum, yazınla kendime gelip yeniden iş başına koyulurum. eski bir arkadaşımın sarhoş olduğunu yazışından anlardım. o da her seferinde sarhoş olmadığını sadece başının tıkırdan dönmesi yüzünden harflere tam basamadığını söylerdi. ne zaman gözüm yaşlı baksam klavyeye onu hatırlıyorum. hep mi bilmiyorum ama şuan hatırladım. neyse konum sensin. avuçlarıma kına yaktım bu arada. bak gene devrik cümle. lütfen iyi olup gelir misin artık? bu arada kırıldığım şey habersiz gitmen değil gitmeden önce yazdıklarındı. ama sorun değil, sinirke yazdığını söyledin. ama ben neden her kötü bir şey olduğunda bunu insanlara yansıtmamayı başarıyorum. ama ömere yansıtıyorum sanırım. kötüyüm. hep iyi olduğumu söylersin. ama ben hiç iyi hissetmiyorum. sonuncu konuşmamızdan sonra da demezsin artık sanırım. kırılınca keskinleşiyorum işte, tanık oldun.
son zamanlarda yediğim haltları bilsen ne dersin bilmiyorum. engelliyebilecek kadar sinirleneceğim kesin ama engellemezsin.