kaIdeme

Ne yaparsam olmuyor, olmuyor eskisi gibi 
          	

kaIdeme

Dışarı çıkarken annem bana hep, " Kötülükten uzak dur!" diye seslenirdi. Anne sözü dinlemez mi insan? Fikrimi söyleyeyim: Dinler dinlemesine de kötülüğün ne olduğunu anlamaz ki insan. Kötülük denen şey nedir, nerededir? Ondan nasıl uzak durulabilir? Katanlıktan uzak dur dese mesela hemencecik anlardım. Karanlığı bilmez mi insan? Ne de olsa herkesi gözü var, geceleri hatırlamak bile yeterli olur.

kaIdeme

Masallarla büyüyen çocukların umutları daha büyüktü. Yerinde durmak bilmeyen, umutsuzluk nedir tanımayan,her zaman her işin üstesinden gelen çocuklardı onlar. Pes etmek onların kitaplarında yazmadı. Onlar biliyorlar ki Kafdağı'nın ardı vardı ve gün gelecek oradan bir haber gelip kendilerini kurtaracak. İyilik denen o büyülü sözcüğü, hayatlarının başına koyan çocuklar düşeni kaldırmayı,birinin elinden tutmayı,"Başarılmayacak iş yoktur." felsefesini hep masallardan öğrenmişlerdi. Umutları dağlar gibiydi ve o dağları aşmak o kadar da zor değildi. Çünkü gün gelecek ve bir Anka kuşu gelip onları kurtaracaktı.

kaIdeme

Fransız düşünürlerden Jules Soury'yi bir gün yolda görmüşler. "Bütün masalları çürüttüm,yıktım,masalsız kaldım,bana masal verin,masal verin,masal verin bana,masalsız yaşayamıyorum!" diye bağırıyormuş. Çıldırdı demişler onun için, belki de çılgınlıktan o gün kurtulmuştur.

kaIdeme

 masalsız kaldım, bana masal verin, masal verin bana, masalsız yaşayamıyorum, dünyanın bu çirkinliklerine dayanamıyorum, mutlu sonlu, toz pembe masallar istiyorum.
Reply