kabullenilenyara

00:00

kabullenilenyara

Az önce aklıma şu geldi, hani insanların hiç geçmez sandığı acılar olur ya, sonra zamanla o acı kabuk bağlar ve iyileşir bu fiziksel acıda da aynı şekildedir. Bir bakmışsın günler geçmiş üstünden ve unutmuşsun acı çektiğini. Çekilen acılar unutulur. Ama bazı insanlar vardır ki, unutmamak için o acıyı kağıda dökerler. Ben dahil. Şöyle bir geçmişe bakıyorum, hayatıma kimler gelmiş kimler geçmiş. Bir zamanlar onsuz nasıl yapacağım diye düşündüğüm kişi şu an hayatımda yok ve eskisi gibi onu düşünmüyorum. Çünkü onsuz da hayat devam ediyormuş. Yapılabiliyormuş yani. Bir örnek daha vereyim, söylenen sözler vardır böyle kalp kıranlardan ve asla affedilemeyecek olanlardan, bilirsin belki. Fark ettim ki, ben o sözleri içime gömmüşüm artık beni yaralayamaz. Unutmadım ama yaşatmıyorum da. Böyle olması gerekmez mi? Acı, mutluluğun içinde gizli.

derinnyaraa

"-Susalım mı Olric?
          -Konuşsanız ne değişecek Efendim?
          -Hiç birşey Olric..
          -Susalım bir kez daha Efendim..
          -Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler Olric!
          Sussan acıtır,konuşsan kanatır..
          Susalım bir kez daha Olric.."

kabullenilenyara

Nefret ediyorum kendimden o kadar çok kızıyorum ki kendime... Hiçbir şeyi hak etmediğimi biliyorum ama bırakın da acı çekeyim. Bir bunun için izin almadığım kalmıştı, hoş artık umrumda değil. Hem kendimden hem insanlardan nefret ediyorum. Allah belamı verse de bir daha sevmek zorunda kalmasam. 

kabullenilenyara

30.03.2024 benim güncemden, 

kabullenilenyara

S̶e̶n̶a̶
            Sadece Sena. 
Reply

kabullenilenyara

En son bu defter ve kalemi elime aldığımda hayatımdaki güzelliklerin kıymetini bilemediğimi fark ettim. O günlerin ve ayların üstünden neler yaşandı ve hissedildi bir bilseniz. Şu an saat gece on ikiyi geçiyor. Net olarak hissettiğim şey, yıllardır benimle olan nöbetçilerle hayat ile bir kez daha yüzleştim. Acılarımla. Gerçeklerimle. Biliyor musun, hiç anlatamadım, hayır anlayacaklarını da biliyorum ama insanın gerçekleri kendisine özeldir diye düşündüm hep. Gerçi onlara karşı dilim her zaman suskun oldu, bunu ben seçmedim. Hani tam uykuya daldığın an var ya işte o an hiç uyanmasam diyorum. Konuşacak kimsem yokmuş ve yapayalnıznışım gibi hissediyorum şu koca dünyada. Konudan konuya atlıyorum biliyorum ama çocukluğuma gitmezsem olmazmış gibi. Mutlu bir çocukluk geçirmiş olabilirim ama büyüyünce bu mutluluğum elimden alınmaya başlandı. Çok neşeliydim ben. Büyüyünce gülüşüm bile değişti. Karşımda hep aklımdaki yedi yaşindaki beni getiriyorum. Bana gülümsüyor, mutlulukla. Ona gülümsüyorum, acı bir tebessümle. Eğer bir yerlerde beni izliyorsan küçük kızım, her şey için özür dilerim. Mutluluğunu devam ettiremediğim için. Çünkü en çok sen hakediyorsun. Biz hep yalnızlığa mahkum edildik, boyun eğdik ama bundan sonra böyle olmayacak söz veriyorum. Biz o yalnızlığın içinden küllerimizle doğacağız. Küçük sena ve 18 yaşındaki sena sözü. 
Reply