bundan yıllar önce geçer sandım. bir sigara yaktım ve acımı rafa kaldırdım. soğuk çayımdan bir yudum aldım. küllükler doldurdum. camı açtım. nefes aldım. adım attım. her sabah cehennemime merhaba dedim. geçmesi için türlü türlü oyunlar oynadım. geçmeliydi. acın iliklerime ilişmeden son bulmalıydı. sıcak yatağım yerine balkonlarda sabahladım. soğuk basınca bedenimi, hak ettim dedim, kendine geleceksin bundan sonra diye zırvalıklar uydurdum. geçmedi. o gece hiç gün aymadı. sesin odamda yankılandı. dolunayda resmin belirdi. gözlerimde dudak kıvrımların yer aldı. bir çöpmüşüm gibi kendimi bir köşeden başka bir köşeye attım. perdeleri çektim. plaktan bir müzik açtım. gözlerimi kapattım. bizden geriye doğru saydım ama sıfıra bir türlü varamadım. ikiden bir çıkarınca sıfır kalmalıydı. birin kalması palavradan başka bir şey değildi. herkes yanılırdı ve matematikçiler de yanılmıştı. işlemimde hata yoktu. sen gitmiştin ve ben bitmiştim. sıfır diye bir rakam olmasaydı ben olurdum o. benden esinlenerek matematiğe yeni bir rakam kazandırırlardı. herkes yanılırdı. ben senin acın geçecek sanırken yanıldım, matematikçiler de ikiden biri çıkarınca bir'i'n kalacağını sanırken.