karakizz123

"inanmak değil ki insanı yıkan, inanamamak..."

karakizz123

"Buğusunu sürekli sildiğim puslu bir yaşamdayım.
          Tahtadan yaptım artık hayatımın pencerelerini
          Ne ben görebiliyorum kimseyi ne de kimse beni görebiliyor artık.
          Sadece puslu hayallerim, baki yalnızlığım ve ben kaldık..."

karakizz123

Etrafımda çok insan olmasından yakınırdım hep. Bir misafir gelse söylenir dururdum. Sanki bizim özel hayatlarımızı ihlal ediyorlar gibi gelirdi ki bazıları zaten de öyle. Fakat bu bayram başkaydı. Çok yalnız hissettim kendimi. Ne gelen oldu ne giden. O kalabalık misafir günlerinin bile aslında ne kadar iyi bir şey olduğunu anladım. Yalnızlık, insana sevmediklerini bile sevdirebiliyormuş gerçekten de. 

karakizz123

Bir kış günü çölde nilüferlerin açması gibi, 
          Kuşların denizde yüzmesi, balıkların gökte uçması gibi,
          Menekşelerin boyunun sarmaşığı asla aşamaması gibi, 
          İşte sevgilim, seninle kavuşmak da,
          nasıl ki
          Cennet ve cehennemin ortası Arafat var, 
          Oraya atılmak gibi. 
          O kadar büyüleyici, o kadar ızdıraplarla çevrili 
          Ve bir o kadar da imkansız..
          

karakizz123

Geçmiş.. bu aralar sana karşı o kadar büyük bir özlem var ki içimde yüreğimi sıkıştırıyor. Nedenini inanın bilmiyorum ama bazen sebepsizce geçmişte okuduğum bir kitabı bile özlüyorum. Çok özlüyorum o günlerimi 
          Çocukluğumu, o bitmek bilmez oyunlarımı, yaptığımız ottan çorbaları bile çok çok özlüyorum. O zamanlar hayat mı güzeldi de bu kadar mutluyduk, eğleniyorduk diye soruyorum anneme, "yok" diyor "çocukken her şeyin tadı başka olur." Dikkat edemedik, bir kulağımızdan girip öbüründen çıkan cümlelerdi "şimdi ki hallerinizin kıymetini bilin." Sanki hep öyle kalacakmış gibi hiç dinlemezdik. Ah! zaman işte, değiştirdikleri de oldu bitişleriyle beraber..

karakizz123

Kalabalık insanı değilim pek, bazıları buna farklı farklı isimler takıyor ama bana göre hiçbirisi de değil bu benim kendi tercihim. Yalnız kalmayı seven bir insanım sadece. Kalabalık olan o ortamdaki gürültü, üzerinde ki gözler, farklı yüzler kimine göre sosyallik olsa da bende sadece mutsuzluk hissini uyandırıyor. Olur bazen illaki kalabalık ortama girer insan işte o zaman konuşmam gereken kadar konuşurum çekilirim köşeme. Fazlası sanki bir zehirli maddeymişçesine rahatsız eder beni. Çok da düşünürüm ayrıca: acaba yanlış bir şey söyledim mi? Karşımda ki ne hissetti? Ya da ben güzel konuşabildim mi? Bunun gibi şeyleri. Kalabalıkta düşündüğüm bir başka husus da insanları yorumlamak. Görünüş olarak değil de kişilik olarak acaba nasıldır diye düşünmek sadece. Kendi kendime düşünür eğlence çıkarırım böyle. Ne kadar kalabalıkta da olsam hep yalnızmışım gibi gelir. Hoş! Zaten insan kalabalıklar arasında yalnızlığa mahkum olan bir varlık değil midir? 
          İşte böyle, kalabalıklar arasında yalnız kalmışlığın düşüncelerini tekrarlayan birisiyim ben de. 

karakizz123

Genel olarak yalnız kalmayı çok seven bir insanım, öyle çok kalabalığa gelemem. Neden bilmem ama çekinirim. Kalabalıklar arasında olan ben elbise giymiş olan ben sanki ama yalnız ben tüm açıklığım ve çıplaklığımla olan benim sanırım. Düşüncelerimle dans ederim adeta. Bir bakmışşın geleceğimi, gelecekte nerede olacağımı, neler yapacağımı ya da kimi hâlâ sevip sevmediğimi düşünüyorum; bir de bakmışsın çok uzak diyarlara gezmeye gitmişim oradaki insanlarla nasıl bir diyalog kuracağımı düşlüyorum. Bazen kedere boğulduğum da oluyor yalnızlığımın düşüncelerinde, bazen ise sebepsiz bir sevinç dalgası...  Genel olarak unutuyorum sanki her bir şeyi yalnızlığımla beraber, o dertleri, hüzünlerimi, sinir insanları... Sadece bana iyi gelen düşünceleri oynatıyorum yalnızlığımın zihninde çünkü böyle olmazsa, eğer ki güzel düşünceleri de oynatamazsam yalnızlığımda sanki saf mutsuzluk beni içine çekecekmiş gibi geliyor. Zaten etrafımızdaki birçok şey olumsuz, yalnızlığımdaki düşlerimin de bundan etkilenmesini istemem. 
          Bazen de kendimi düşünürüm, dıştan birisi olarak kendimi görmek isterim en çok da. Nasılım acaba? Ya da güzel miyim? Ya da kibar, zarif, sevecen? Evet olmasını çok isterim bunların  ama kendimi kendim göremediğim için bu sorulara da bir cevap bulamam tabi. Anlaşıldığı üzre çok şey düşünürüm yalnızken bunlar sadece birkaç tanesi. Hatta bu yazıyı da yalnızken yazıyorum ve yalnızken neler düşündüğümü de yalnızken düşünüyorum. Çok mu felsefik oldu ne. İşte kısacası böyle, susturamam yalnızken suskunluğumun kelimelerini...