Dostoyevski sürgün yıllarında,
hapishanedeki bir köpekle, insan ilişkileri üzerine gözleme dayalı bir deney yapar..
Köpeği takibe alır ve yanından geçerken her mahkum tarafından tekmelendiğini gözlemler...
İlginç olan, köpeğin mahkumlardan kaçmaması ve yanına bir mahkum yaklaştığında otomatik olarak eğilerek tekme pozisyonu almasıdır...
Köpeğin her yanından geçen mahkum otomatik olarak köpeği tekmeler...
Dostoyevski de, bir gün köpeğin yanına yaklaşır ve başını okşamaya başlar... köpek bir süre şaşkın şaşkın ona baktıktan sonra,
hızla yanından uzaklaşır ve acı acı havlar...
Önüne gelen mahkumun tekmelendiği köpek, o günden sonra nerede dostoyevski'yi görse kaçar ve ona bir daha asla yaklaşmaz...
Köpeğin tekme atanlardan kaçacağı yerde başını okşayan dostoyevski'den kaçmasının bir psikolojik açıklaması vardır elbet!
Kötülüğü hayat şartı kabul etmiş canlıların sevgiyi, kardeşliği, paylaşmayı görünce çok büyük şaşkınlık yaşamaları ve afallamalarıdir bu...
Ruhu köleleştirilmiş bu köpek sevgiye açtır...
İnsanlar içinde geçerlidir bu...
Bazen kötü davrandığınız insanlar sizi çok sever,
Bazense iyi davrandıklarınız sizden nefret eder...
Dostoyevski// ölü evinden anılar/
- .
- BergabungNovember 4, 2020
Daftar untuk bergabung dengan komunitas bercerita terbesar
or
karamelli_votka_-
Mar 18, 2022 07:06AM
Çarşafa kıvrılıp yeşil yeşil gözlerime bakışına hasretBırakma!Dudağıma değdiğin her an nefesim, dolar o ciğerime kaç kez aşka getirir o kokun evin içine yayılır, o an alevlenir aşk hepSarsam sen...Lihat semua Percakapan