kataedral

tüm kişiliklerim travmalarımın birer yansıması

kataedral

meyhaneciyim ben,
          elimdeki boş bardakların dibinde kalan iki yudum bile etmeyen rakıyı dikerim kafaya ve sarhoşum derim, sarhoşum ben!

kataedral

sarhoşum ben bu gece!
            sessizce ama bağırarak söyleyeceğim şarkılarımı, tam senin sevdiğin şekilde!
Contestar

kataedral

bir gün son şiirimi yazacağım ve bunun ben bile farkında olmayacağım

kataedral

bir gün bu yazdıklarımı okuyunca da ne kadar saçma şeylere kafa yormuşum diyeceğim,
            ne kadar tuhaf bir his
            — 293
Contestar

kataedral

ne kadar kırıcı bir his
            — 311
Contestar

kataedral

bir gün son nefesimi verirken de yanımda sen olmayacaksın,
            halbuki böyle planlamamıştık, değil mi?
Contestar

kataedral

gökyüzü de yıldızların ağladığını gece fark eder

kataedral

gündüzleri bencildir gökyüzü; tüm kötülükleri ışığında saklar
            gece olduğunda onca yükü birden verir yıldızların omuzlarına
            güneş doğduğundan beri gözyaşı döküp saklanan o yıldızları fark etmez
            artık tek yıldızı güneş olur gökyüzünün
            ışıkta saklananlar karanlık çöksün diye dua eder
            çünkü saklandığı ışıkta hor görülür; zifiri karanlıkta değer görür yıldızlar
Contestar

kataedral

yapılan onca fedakârlıklar, bunun için miydi?
          kendime göstermediğim çabayı sana gösterdim.
          yüzüme ayda yılda bir gelen o tebessümü çalman için mi önemsedim seni?
          yap dedim, yapmadın;
          yapma dedim, yapmaya devam ettin.
          hep kendi kafanın dikine gittin.
          yaptığını iyi bir şey sandın.
          sonra geldin, yine, omzumda ağladın.
          "sana demiştim" dediğimde, kızdın.
          haklı olmamı hiçbir zaman istemedin.
          bunu utanmadan yüzüme vurdun.
          ben yine sustum.
          kendini anlaman, iki seneni aldı.
          ama beni yirmi senedir anlamıyorsun.
          senin yüzünden iki senedir suskunum.
          ama bi' görsen içimi, hiç konuşmadığım kadar konuşuyorum orada.
          iyi bak haline.
          iyi bak da belki benim senin uğruna neler yaptığımı görürsün.
          belki bi' sevip bi' lanet okuduğun o adamın,
          seni aslında nasıl çok sevdiğini anlarsın.
          söylesene harbiden, o neden evde değil
          şimdi?
          söyle de,
          belki azıcık utanırsın.

kataedral

— 233.
            cennet bahçesi isyanı, m.
Contestar

kataedral

ne değişti şimdi, yoksun hâlâ yanımda

kataedral

— 105.
            kulzüm-ü dert, m.
Contestar

kataedral

hata bende ama, güvenmeyecektim hiç sana
            nerede o eski ben şimdi, keşke burada olsa
            ruhuma ev sahipliği yapsa
            belki o zaman değişirdi bir şeyler
            belki o zaman tutulurdu verilen sözler
            kenara atılmış benlikler
            varlıkta yoklukla bütünleşmiş can kuşları
            hepsi bir olsa
            sahip çıksa şu mazluma
            yoksa rahat bir nefes yok ona bu yalnızlıkta
Contestar

kataedral

nerede verdiğin o sözler şimdi, hepsi atıldı bi' kenara
Contestar