seni yalnızca bir defa olsun görmek, yalnızca bir defa sana rastlamak, yalnızca bir defa daha bakışlarımla uzaktan olsun yüzünü kucaklayabilmek, tek arzumdu.
iki yüzyıl boyunca sen muhtemel bir fısıltıdan öte bir şey değildin. ve sonra seninle tanıştım. sen istediğimi dahi bilmediğim her şeydin. sen kaos demektin. çaresizliktin. karşılaştığım en gizemli kızdın. seninle ilgili her şey sana doğru sürüklenmeme neden oluyordu; masumiyetin, savunmasız oluşun, lanet olsun ki trajik geçmişin bile. sen karşılaştığım en büyüleyici yaratıktın.
hiç şüphesiz kader, seni hastalığından kurtarmayı benden daha kolay yapacaktır. ama senin histerik acılarını ikimizin ortak umutsuzluğuna dönüştürebilirsem, bu işten kazançlı çıktığına sen de kendini inandırabileceksin.