"şimdi tılsım,
ve ardından iksir.
eksil masumiyetinden ki
en büyük günah var olmaktır,
eksilll, yok olana değin eksill.
zaten,
silueti gölge, sureti umacı
gardıropta beslediğim cin çocuk büyüdü
-korku, fizik-üstüdür
yer çekimini çokça hissetmedim
ruhumun köprülerinden
külden atlar yürüdü
tanrım, şüphesiz cesurum;
kaybedecek bir senim kaldı
kaldırımdaki serum
düşlerime uzandı.
uyandım, bin bir uyanmışlıktan
yılmış asırlar astım
astarı küskün ceketimin yanına
kaçtım kutsanmıştan
ve dahi susamıştan
üstelik aştan
ve savaştan,
bu gezegenden
bu aptal telaştan
çekiçlerin gölgesinden
putların alacakaranlığından
uyandım bin kabustan
tam bin bir uyanmışlıktan.
fakat,
bu son düş
bu mühendislik harikası düşüş
-ki ben uyumadan önce küçük bir çocuktum-
beni bir gecede
en az bin yıl büyütmüş."