kaybolsamgokyuzunde

yamaçları ovdum yönsüz sularla
          	yüzeylerini sildim paslanmış binaların
          	
          	parlattım kaldırımları, hohladım
          	kıvırdım sıktım yanardağları
          	göz izlerini temizledim dip köşe
          	iştahlanmış dişlerden ayıkladım
          	
          	yapışmış tozları süpürdüm ki iyice
          	yanalım salt pervasız kirimizde
          	ayların başında birlikte kanayalım
          	uçalım sırrını binlerce yılın
          	
          	öperek çözelim kaynaklarını
          	yüz sürüp gül dökelim
          	meyan dökelim geçerken kendimizden
          	
          	suyun bir ucundan sen tut çekiştir
          	bir ucundan ben
          	kışkırt kabuğundan yay salgıları
          	usul sıcak geç düşlerimden
          	
          	göreyim, pay edeyim korkularını
          	ah düşsün kalelerin birbiri sıra
          	tuzumuzda med cezir eritelim
          	

kaybolsamgokyuzunde

yamaçları ovdum yönsüz sularla
          yüzeylerini sildim paslanmış binaların
          
          parlattım kaldırımları, hohladım
          kıvırdım sıktım yanardağları
          göz izlerini temizledim dip köşe
          iştahlanmış dişlerden ayıkladım
          
          yapışmış tozları süpürdüm ki iyice
          yanalım salt pervasız kirimizde
          ayların başında birlikte kanayalım
          uçalım sırrını binlerce yılın
          
          öperek çözelim kaynaklarını
          yüz sürüp gül dökelim
          meyan dökelim geçerken kendimizden
          
          suyun bir ucundan sen tut çekiştir
          bir ucundan ben
          kışkırt kabuğundan yay salgıları
          usul sıcak geç düşlerimden
          
          göreyim, pay edeyim korkularını
          ah düşsün kalelerin birbiri sıra
          tuzumuzda med cezir eritelim
          

kaybolsamgokyuzunde

"şimdi tılsım,
          ve ardından iksir.
          eksil masumiyetinden ki
          en büyük günah var olmaktır,
          eksilll, yok olana değin eksill.
          zaten,
          silueti gölge, sureti umacı
          gardıropta beslediğim cin çocuk büyüdü
          -korku, fizik-üstüdür
          yer çekimini çokça hissetmedim
          ruhumun köprülerinden
          külden atlar yürüdü
          tanrım, şüphesiz cesurum;
          kaybedecek bir senim kaldı
          kaldırımdaki serum
          düşlerime uzandı. 
          uyandım, bin bir uyanmışlıktan
          yılmış asırlar astım
          astarı küskün ceketimin yanına
          kaçtım kutsanmıştan
          ve dahi susamıştan
          üstelik aştan
          ve savaştan,
          bu gezegenden
          bu aptal telaştan
          çekiçlerin gölgesinden
          putların alacakaranlığından
          uyandım bin kabustan
          tam bin bir uyanmışlıktan. 
          fakat,
          bu son düş
          bu mühendislik harikası düşüş
          -ki ben uyumadan önce küçük bir çocuktum-
          beni bir gecede
          en az bin yıl büyütmüş."