16. Bölümden alıntı
Şuan yine aynı yerdeydi Maran kız kardeşinin intehar ettiği uçururum'da . Uçsuz bucaksıs gözüken uçuruma bakıyordu artık dayanamıyordu kardeşinin onun yüzünden intehar etmesine , Eğer o Koruyabilseydi şuan kız kardeşi yanında olurdu. Maran artık nefes alamıyordu. Nefes aldıkça ciğerleri parçalanıyor du sanki . Artık bu acıya son vermesi gerekiyordu bu acıya bir son verecekti artık kız kardeşine kavuşacaktı son baharına kavuşacaktı . Maran uçsuz bucaksız Uçuruma baktı. Dudaklarında küçük bir gülümseme belirdi . Kendin kendine mırıldandı "Geliyorum Halin geliyorum kız kardeşim , Kendimi sana affettireceğim. Eskisi gibi olacağız. Küçüğüm. Maran kız kardeşini hep küçüğüm diye severdi şimdi küçüğüne sarılacaktı öpecek koklayacaktı. Ondan af dileyecekti yeğenini ve onu kurtaramadığı için. Maran uçuruma bir adım daha yaklaştı son adımı atacaktı ki bir ses duyuldu.
"Abi! "
Maran duyduğu şey ile bozguna uğramıştı bu Halinin sesiydi küçüğü'nün sesiydi , ama bu imkansızdı çünkü küçüğü onu terk etmişti. Tekrar o sesi duydu.
"Abimmm abi bizi bırakıcakmısın beni aileni karını, kızını birakacakmısın gerçekten bizim sana ihtiyacımız var abim özellikle küçük Narin Halinin sana şuan çok ihtiyacı var o çok üzgün abim lütfen yapma. Biz çok iyiyiz abim lütfen." Maran gözlerini sımsıkı yummuş tu bu bir hayaldi Halini ölmüştü Küçüğü'nün bir mezarı bile yoktu bu onu bir kez daha nefessiz bırakmıştı ki. Küçük bir kızın ağlayarak "BABAM" demişti Maran dayanamayıp küçük kıza döndüğünde küçük kızın gözleri aynı kendisinin gözlerine benziyordu ama sadece gözleri benziyordu. Gözleri hariç herşeyi annesine benziyordu tam bir şey diyecekti ki biri onu uçuruma çekti.