kelebeklikartanesi

Herkese merhaba uzun zaman sonra ben geldim biliyorum benden bölüm bekliyorsun. Kitaba ara verdim uzun bir süre, çünkü okulum ile ilgili bazı sıkıntılarım vardı onların halletmeme az kaldı yakında sizlerle olacağım. Yeni bölüm çok güzel olacak ve bir daha bu kadar ara vermeyeceğim. Siz seviyorum kelebeklerim. 

kelebeklikartanesi

          Yeni bölümden alıntı 
          
          
          
          Havin annemin odasına gidiyordum. Kapıyı tıkladım, ve içeri girdim. Havin annem Albümlere bakıp ağlıyordu. Yavaş adımlarla yanına oturup göz yaşlarını sildim. Bana tebessüm etti.
          
           "Annem biliyorum acın çok çok taze ama senin çocukların için toparlanman  lazım eğer sende dağılırsan bu aile tamamen dağılır lütfen şimdi çocukların ve torunların için o masaya gel ve ailenin başında dur annem "  
          
          Havin annem ilk önce saçlarımı okşadı sonra da Konuşmaya başladı. "Kızım ben kendimi iyi hissetmiyorum bu acı o kadar büyük ki anlatamam o kadar canım yanıyor ki, sanki  kalbim birinin elinde kalbimi sıkıyor. O yüzden gelemem . Çocuklaarımın yüzüne bakacak cesaretim yok anla beni kızım."
           
          Havin annemin söyledikleriyle gözümden bir damla yaş akmıştı. "Annem senin bir suçun yok niye çocuklarının yüzüne bakamayasın. Ecel bu ne zaman geleceği belli değil. Botan babamın da zamanı bu kadarmış. Kader bu annem önüne geçemeyiz . Şimdi sen bütün çocuklarını kaldıracaksın , ve o masada toplayacaksın. Sen Havin Arslansın Şimdi Kalk ve aileni bir arada tut. Onların sana ihtiyacı var." 
          
          

kelebeklikartanesi

16. Bölümden alıntı
          
          
          Şuan yine aynı yerdeydi Maran kız kardeşinin intehar ettiği uçururum'da . Uçsuz bucaksıs gözüken uçuruma bakıyordu artık dayanamıyordu kardeşinin  onun yüzünden intehar etmesine , Eğer o Koruyabilseydi şuan kız kardeşi yanında olurdu. Maran artık nefes alamıyordu. Nefes aldıkça ciğerleri parçalanıyor du sanki . Artık bu acıya son vermesi gerekiyordu bu acıya bir son verecekti artık kız kardeşine kavuşacaktı son baharına kavuşacaktı  . Maran uçsuz bucaksız Uçuruma baktı. Dudaklarında küçük bir gülümseme belirdi  . Kendin kendine mırıldandı "Geliyorum Halin geliyorum kız kardeşim , Kendimi sana affettireceğim. Eskisi gibi olacağız. Küçüğüm. Maran kız kardeşini hep küçüğüm diye severdi şimdi küçüğüne sarılacaktı öpecek koklayacaktı. Ondan af dileyecekti yeğenini ve onu kurtaramadığı için. Maran uçuruma bir adım daha yaklaştı son adımı atacaktı ki bir ses duyuldu. 
          "Abi! "
          Maran duyduğu şey ile bozguna uğramıştı bu Halinin sesiydi küçüğü'nün sesiydi , ama bu imkansızdı çünkü küçüğü onu terk etmişti. Tekrar o sesi duydu. 
          "Abimmm abi bizi bırakıcakmısın beni aileni karını, kızını birakacakmısın gerçekten bizim sana ihtiyacımız var abim özellikle küçük Narin Halinin sana şuan çok ihtiyacı var o çok üzgün abim lütfen yapma. Biz çok iyiyiz abim lütfen." Maran gözlerini sımsıkı yummuş tu bu bir hayaldi Halini ölmüştü Küçüğü'nün bir mezarı bile yoktu bu onu bir kez daha nefessiz bırakmıştı ki. Küçük bir kızın ağlayarak "BABAM" demişti Maran dayanamayıp küçük kıza döndüğünde küçük kızın gözleri aynı kendisinin gözlerine benziyordu ama sadece gözleri benziyordu. Gözleri hariç herşeyi annesine benziyordu tam bir şey diyecekti ki biri onu uçuruma çekti. 

kelebeklikartanesi

          Yeni bölümden alıntı
          
          
          
          "Hayır Halil ben görmek istiyorum ağrım da, o kadar yok lütfen sevgilim ihtiyacım var onu görmeye."
          
          Halil karısını üzmek ve kırmak istemediği için el mecbur kabul etti. Maranla konuşmuştu bir gün sonra Mardin'e döneceklerdi özel uçak ile bebeği ve karısı için özel ambulans helikopteri ayarlanmıştı bile geriye bir gece kalmıştı . 
          
          "Tamam meleyim ama sadece 10 dakika sonra terardan odana dönüp dinleneceksin anlaştık mı? "
          
          "Anlaştık canım kocam benim"
          
          Halil ve Leyla bebek yoğun bakım ünitesinin önüne gelmişler di . Oğullarına özlem ile bakıyorlardı 
          
          "Halil şimdi bu bizim oğlumuz mu ama bu çok küçük"
          
          "Evet meleyim çok küçük ama durumu çok iyi biz onu tam 4 yıl bekledik allah bize sabrımız'ın meyvesini verdi bak şimdi orada masum masum uyuyor. "