kelimekatili

Hâlâ duyan varsa, selam olsun ona.
          	Hesap, kapatmaya mecalim olduğu bir gün kapanacak.
          	Mecali olan biri benim yerime kapatmayı kabul ederse, daha erken kapanacak.
          	Hepiniz hoşç

kelimekatili

İnşallah, ne güzel olur... @dramestorys
Reply

dramestorys

@kelimekatili  belki bir gün basılı kitap olarak yayınlarsınız.
Reply

kelimekatili

Keşke... Belki bir gün? @dramestorys
Reply

kelimekatili

Hâlâ duyan varsa, selam olsun ona.
          Hesap, kapatmaya mecalim olduğu bir gün kapanacak.
          Mecali olan biri benim yerime kapatmayı kabul ederse, daha erken kapanacak.
          Hepiniz hoşç

kelimekatili

İnşallah, ne güzel olur... @dramestorys
Reply

dramestorys

@kelimekatili  belki bir gün basılı kitap olarak yayınlarsınız.
Reply

kelimekatili

Keşke... Belki bir gün? @dramestorys
Reply

kelimekatili

Tüm çiğliğinle karşımdasın insanoğlu. Tırnakların kırık. Baş ve işaret parmağın arası keskin bir V. O aradan çok sular akardı...
          
          Akarken ben de büyük yazardım. Şu el kalemin karasını sanki bile isteye yapıştırır der, çıkarmakta geç kalınca mürekkep elimde doğuracak sanırdım. Ellerimde çoğalan, çırpınan, ağlaşan; ellerimde kabarıp köpüren kelimelerden korkardım.
          
          Elleriyle göğü bağlayan insanlar vardı, ellerinden kılcallar fışkıranlar, elleri gür olanlar... Bunlar dua adamlarıydı. O irili ufaklı, binbir kılcal damar ucu; kırık dökük, sayılamadan ölünesi tırnaklar... Hep yukarı bakardı.
          
          Bağlanan göğe Ay olacak, hilal misali kesilmiş biricik muntazam tırnağı ne arayan ne bulan vardı. Kimi tırtıklarıyla bulutluğa soyunur, kimi iyice soğur bu koca parmaklara kalıcı kar olurdu. Ancak hiçbir tırnak ucu acısız kalmaz, ağarmamış başa gök merdiveni kuran çıkmazdı.
          
          Bense sanıldığı üzere bir dua adamı değildim. Dört parmağım vardı yüzük olanı aşk kazasında kaybetmiştim. Onların kılcalları fışkırırdı ya hani, aortumu makineye kaptırıp üç yıl öyle gezdim. Takozdu, dakikayı seksen devirle çıkarıyordu makinem; bir milyona çıktı aşk damarımı kaçırıp gitti benden.
          
          İşte bu yüzden şimdi ben; ne yazan ne çizen, seven ya da sevilen...
          
          Dua dahi edemeyen.
          
          16.03.2017/Perşembe
          21.44

kelimekatili

Bekleyip görelim bakalım :') @gul101
Reply

karainci_50

@kelimekatili ben ağladıktan sonra sinirlenip yazınım kızım beklerim o yazılar buraya gelecek ağır ağabey olsalar da
Reply

kelimekatili

Kitabı yayına kapattıktan bu yana yazdığım ilk yazı; şaşkınım, hüzünle çalkalanmaktayım ve bu yazı için üç saat ağladım :) Kitap demek gözün kaynağını kurutmak demek olur şimdi bu nedenle hafiften hazırım, ağırdan almaktayım ;) @gul101
Reply

lee_mine_ho

Sonbaharı göremedim bu yıl
          dediler ki kış kesmiş önünü erken vakitte
          haber etmiş ‘beni özleyen güneye kaysın’ diye
          iyi de Şirâze, her özlediğine gidemiyor ki insan
          şu dünya telâşı da insanın ayağına bağ bilirsin
          gitmek istediğinde gidemiyorsun, gittiğinde bulamıyorsun
          bulduğunda tutamıyorsun...
          diyorum hep,
          bir gariplik var bu işte... 
          
          Gecenin bu saatinde aklıma düşen kardeşime selam olsun =) 

kelimekatili

@lee_mine_ho Cansın, canımsın! :)
Reply

lee_mine_ho

Artık bende çok bulunamıyorum burda ama zamanın mekanın önemi yokmuş ki sevmek için ^^ bunu çok iyi öğrendim. Bir kere gönülden sevmek yetiyormuş insana unutmamak için.. Hep varsın hep varolacaksın
Reply

kelimekatili

@lee_mine_ho Bilmez miyim? ❤ Sen de unutma hiç :) Burada pek bulunamasa da bir köşelerde seni seven hatırlayan bir kelimekatili var, hep var, olacak da...
Reply

simittekisusam

"Eyvah ayrılığın yaresi bir hoş, bir hoş."
          
           Aşık Mahzuni Şerif

kelimekatili

@simittekisusam
            
            Konuşuyoruz desem konuşmuyoruz da
            Ayrı ayrı şeyler düşünüyoruz üstelik
            Birbirimize bakarak
            Ne seviyoruz ne de sevmiyoruz birbirimizi
            Ne varız ne de yokuz gerçekte
            İki lamba gibiyiz, iki ayrı yerinden
            Aydınlatan odayı.
            
            Edip Cansever
Reply

simittekisusam

            Kestim kara saçlarımı n'olacak şimdi 
            Bir şeycik olmadı - Deneyin lütfen -
            Aydınlığım deliyim rüzgârlıyım 
            Günaydın kaysıyı sallayan yele 
            Kurtulan dirilen kişiye günaydın 
            
            Şimdi şaşıyorum bir toplu iğneyi 
            Bir yaşantı ile karşılayanlara 
            Gittim geldim kara saçlarımdan kurtuldum 
            
            Gülten Akın
Reply

kelimekatili

@simittekisusam
            
            hasretin kan çanağı gözlerinde oturuyorsun
            seni soruyorum
            hiçbir şey bilmiyorsun
            
            hep bir çağlayan gibi senin sevdana aktım
            sen ise sularını kaçıran bir nehir gibi uzaktın...
            
            Yılmaz Odabaşı
Reply

lee_mine_ho

 'Ahenksizliğimin nedeni, 
          bir melodinin hissedilemez eksikliği
          ya da tablodaki bir rengi unutması ressamın
          bu hareketsizliğimin, duran düşlerimin bir sebebi olmalı; göremediğim, idrâk edemediğim.
          
          “yok, vazgeçmedim” diyorum kendime günde yüz kere, belki bin kere...
          geçmedim de Şirâze, geçenlerden habersizim.'
          
          
          Bu ara pek ahenksiz olsamda ben geliverdim kelimeleri katledip kan yerine bal damlatan kardeşimmmm =)))

kelimekatili

Pek de güzel aydınlattınız, ışıl ışılız gözleriniz gibi efendim ♥ Şeref verdiniz ~.~ @lee_mine_ho
Reply

lee_mine_ho

Çokkk sevmek ^^ Allah için çok sevmek ♡ tanımadan, bilmeden; koşulsuzca, yürekten sevmek =) Tıpkı sizin gibi  Aydınlatabildimmi efenim =D
Reply

kelimekatili

Siz nasıl bu kadar sempatik olabiliyorsunuz acaba sırrınız nedir efenim :D @lee_mine_ho
Reply

kelimekatili

Bir yorgunluk kaç kişide tekrarlanır, katmerlenir, katlanır? Bir yorgunluk ruhtan ruha, bedenden bedene çarpa çarpa nasıl yankılanır? Öznesini değiştire değiştire nasıl çoğalır? Ben'den sen'e geçse de hükmü bütün zamanlarda aynı kalır.
          
          - Nazan Bekiroğlu / Mimoza Sürgünü

kelimekatili

"Ben günde kaç kez sevsem seni yine yetmez
          Kaç kez tutunsam da sesine, düşerim yere
          Kaybolsam düz yolda yürürken yalnız kendimle
          Yolum sana çıkar, bilmez nasıl, yollar bile"
          
          - Zeynep Deli ❤ (@simittekisusam)

simittekisusam

@ kelimekatili  oooo hevesle bekliyorum çok teşekkürlerr :D
Reply

kelimekatili

@simittekisusam Bir ritim tutturur belki de bir şeyler uydururum. Kulak sağlığına zarar vermeyecek türde bir içerik unvanına ulaşırsa sana da gönderirim :D
Reply

simittekisusam

@ kelimekatili  keşke güzel bir slow şarkı olsa bu dörtlük 
Reply

kelimekatili

"Yoruldum bulutları kirpiklerimde taşımaktan."
          
          |Şükrü Erbaş|
          

kelimekatili

@simittekisusam "Ezilmiş bir gül hüznü var yüreğimde. Saatlerce dayak yemiş bir sanığın çözülmesi içindeyim. Ürperiyorum. Bir at kestanesi durmadan yaprak döküyor yalnızlığın sokaklarında, örtüyor ömrümün ilk yazını. İçimde bir çocuk, yalınayak koşuyor yaşlılığa doğru, binlerce kez yenilmiş umut ölülerini çiğneyerek. Sahi yaşlılık, derin bir iç çekiş, yanılmış bir çocukluk olmasın Ömür hanım?" 
            
            - Ömür Hanım'la Güz Konuşmaları / Şükrü Erbaş
            
Reply

simittekisusam

@ kelimekatili  "Yok öyle el gibi durma gül biraz, sana gülmeler yaraşır. Yok öyle güz gibi soğuk olma, güz ayrılık taşır." 
            Sezen Aksu - El gibi
Reply