~İpeknaz~

David, Shay'e bakarak kaşlarını çattı. "Notunda ona hiç mi bir şey anlatmadın?"
          
          Shay kızardı. "Duman'ın yerini belli edecek hiçbir şey yazmamamı söylemiştin, bu yüzden de şifreli yazdım."
          
          "Şifren onu öldürüyormuş görünüşe göre," dedi David ve Shay'in yüzü asıldı. David, Tally'ye döndü. "Hemen hemen hiç kimse yolculuğa yalnız çıkmaz. Özellikle de şehirden ilk defa ayrılanlar."
          
          "Ben şehirden daha önce de ayrıldım." Tally kolunu Shay'in omuzuna atarak onu teselli etmeye çalıştı. "Sorun değil. Benim için yalnızca güzel çiçeklerdi. Hem, iki haftalık yiyecekle yola çıktım."

Uzun boylu, sıska bir kız gruptan ayrıldı ve Tally'ye doğru koştu. İkisi, kahkahalar atarak kucaklaştılar.
          "Sensin gerçekten! Sen olduğunu biliyordum."
          "Elbette benim Shay. Seni çok özlüyordum. Sonunda dayanamadım."

Tally yeni-çirkinin gözlerine baktı. "Çünkü her şey şuna varıyor: İki hafta boyunca korkunç güneş yanığı acısı çekmek, bir ömür süren ihtişama değer."
          
          Çocuk kafasını kaşıdı. "Ha?
          
          "Söylemem gereken ve söyleyemediğim bir şey. O kadar."

"Ve herkes çirkin."
          "Yani kimse çirkin değil."
          Tally gülmeyi başardı. "Yani kimse 'güzel' değil, demek istiyorsun."

Bizi ayakta tutan sağ ve sol ayağımızdır, kimsenin varlığı değil.

Çoğu insan, 'insan' olduğunu unutur.

Hayatım boyunca çirkin olmak istemiyorum. O mükemmel gözleri ve dudakları ve herkesin bana bakmasını, nefesini kesmesini istiyorum. Ve beni gören herkesin "O kim?" Diye düşünmesini istiyorum. Beni tanımak ve söylediklerimi dinlemelerini istiyorum.

Seni yüreğimde canlandırarak öldürdüm.

Onu düşünmekten kendimi alamıyorum, şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum. Ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu. Acı, insanın birlikte ölmesi gereken şeydi. Kollarda, başta en ufak güç bırakmayan, yastıkta kafayı bir yandan öbür yana çevirme cesaretini bile yok eden şeydi.

Normal biri muhteşem güzellerin olduğu dünyada yalnız kalır.