nasıl olduğunu bilmediğim gibi neden olduğunu da bilmiyorum. zihnimi.. anlamıyorum. tüm o felsefik sohbetler kimin başının altından çıktı? sanmıyorum. sahiden mi gregor samsayım? sanıyorum. konuşamıyorum. ama anlatıyorum. "gözlerimle anlatıyorum anlaman lazım" dinlemelisin. kulaklarında değil, gözlerinle. konuşmalısın. ruhununla. Bu sesler susacak gibi değil. onları derin bir denizde boğmaya çalışan aptallığıma yakınışım. düşüyorum. tepeden, tepeye. bunu anlayamazsın. tanrı, sen de anlamadın. insan, sen buna bir sınır adını koydun. şeytan, sen sarıldın. adem, sen sadece izledin. havva, sen sadece ağladın. elma karardı. etrafında kelebekler uçtu. ağaç kurudu, bu bir uykuydu. yılan düştü, şeytan ağladı, tanrı anlamadı. insan şaşırdı. tanrı suçlandı. suçlayan gözlere ters düşer sesler. keskin bucak işin ehlidir. insan tüysüz bir hayvan. hem de çok çirkin.