Yanlış trenden indin,seni şehrin aynasından geçirdiler.
sana baktım yıllarca hep aynı özlem penceresinden;
yürüyen ve kaçan yalın ve çocuksu özlem penceresinden.
denize karsı küçüle küçüle giden evleri;
ince ince karşılardın,olağan karşılardın.
şen dünya içinde sen,dünya içinde bir avuç şen dünyaydın sen!
bahar bilgisi güneş rengi at soluğu ve sen...
seni çağırıyorum,geç gel ağlayan son bakireler içinden!
kadınlar taş heykeller gibi gelip gecer sarı kayalardan,
hangisine baksam sen kımıldar,sen seslenirsin içerlerden.
çekil karşımdan sultanı cariyelerde aramak körlüğü diyorum,
körlük güneşe ve gözlerime doğru gelen.
sen bir el uzanışıyla aydınlanan yeni ay mısın?
geyik resimleriyle kabarık her köşen.
geyik derisinde akan ilk nehir,
bir el uzanışıyla,
ilk sokağın ağzında kaybolursan ağlayacağım.
leylaklarla akrepler gözlerine bakıp insan olurlarsa,
çocuk cennetinde günahların ilkini sen işliyorsun demektir Suna!
parlayan denizler,gürültüsüz şiirler,kapanan kapılar sana
gök taşlarını getiriyorlar;
seni sayıklıyor,
denemesi yanlış yapılmış ilk ok.
-İlk,Sezai Karakoç.