kimnottw

İyi geceler değerli kent dinleyenleri.
          	Kaybedenler kulübü burası.

kimnottw

İnsanlar hiçbir şey hissetmemenin güzel bir şey olduğunu sanıyor ama hiçbir şey hissetmemek aynı beklemek gibi cehennem. 
          
          Duygulara sadece, "Beklemek cehennemdir ama beklerim seni." diyebiliyorum. 
          
          Cehennemin kaçıncı günü bilmiyorum. Hissizlik öyle bir günah ki yüzümün cennete döneceğini bile düşünmüyorum. 
          
          EK.
          hayır.
          NK. 

kimnottw

Otuz sekizinci bölümden önce yazmak istediğim başka bir bölüm vardı aslında. Henüz ismi bile olmayan özel bir bölüm ama yine de hazır otuz sekizin yarısını yazmışken alıntıdan mahrum etmeyeyim dedim. 
          
          Otuz sekizden önce özel bir bölüm gelebilir ya da hemen onun ardından gelebilir ama özel bir bölüm geleceği muhtemel. 
          
          Spoiler vermeyi aslında çok severim, kitabın içerisinde bir çok defa spoiler verdim ama TAİ'ye dair hiçbir şeyi açık açık söyleyemiyorum. Her neyse, umarım ki özel bölümü yazabilirim. 
          
          Öptüm!
          Kendinize iyi bakın!
          Görüşmek dileğiyle! 

kimnottw

@ kimnottw  birçok* !!!!!!!!!!!!!
Reply

kimnottw

[otuzsekizincibölümalıntı.]
          
          "Hiçbir şey bilmediğin hâlde neden bu göreve bu kadar sadık kaldın Çisem?"
          
          "Ahmet istedi." dedim sadece.
          
          "Sadece istedi diye mi yaptın?" dedi sesindeki siniri baskılamaya çalışmak için kendini kontrol altına almaya çalışarak. Ben anlamıştım ama Athan anladığımı anlamamıştı. "Sırf istedi diye, hayatını sikmesine izin mi verdin sen?! Sen... Masum kalmalıydın! Ahmet biliyordu, biliyordu ve benden önce seni bulup masumluğunu mu kirletti?! Ahmet, benim sevdiğim kadın için istediğim her şeyi biliyordu, onun sen olduğunu biliyordu ve gelip senin eline verdiği neşterle can vermeni değil, can almanı mı istedi?!" 
          
          "Ahmet'e kızma." 
          
          Kan çanağı olan gözlerine duygular vuruyorken, "Koruma!" dedi. 
          
          "Karşıma böyle bir seçenekle çıktığında bende hayır demedim." sabır dilemek ister gibi gözlerini tavana dikip eliyle yüzünü sıvazladı. Sinirli hâli pek yakışıklıydı, başkalarının yanında sinirlenmesini yasaklamalıydım. Boğazımı temizleyip düşüncelerimi kendine getirirken, gözlerini bana dikmişti. "Eşit derecede suçluyum." 
          
          "Sakın!" dedi sesini düşürmeye çabalayarak. "Sakın Çisem! Sakın! Ahmet en başından beri vardı, o kirlenmesin diye kaç gece uykusuz kalıp başında nöbet tuttum ben! Ona rağmen kirlendiyse, yaptığım onca şeye rağmen, onu o denli sakınmama rağmen bunu yaptıysa ona kızmak en büyük hakkım benim! Karşımda olsa, ona bir kere bile kaldırmadığım elimi suratının ortasına çarpar ağzını burnunu kırardım!"