Bazen vazgeçersin. Herkesten ve her şeyden. Uzaklara gitmek istersin, başka yerlere kaçmak. Kimseyle konuşmak, kimseyi görmek istemezsin. Kurduğun hayallerden, verdiğin sözlerden vazgeçersin. Ne başarmaya gücün kalır ne de oldurmaya, Bir iki defa kendini kandırır yeniden denersin, çok geçmeden anlarsın. Olmayacağını, olduramayacağını.. "Keşke" dersin, "keşke bende herkes gibi olabilsem, otursam bir köşeye insanları İzlesem. Hiçbir şey düşünmeden, hiç düş kurmadan, olur mu diye ümit etmeden.."" Yorulursun.. Bir şeyleri beklemekten, "acaba değişir mi" diye sorgulamaktan. Bir mucize olsun diye inanmaktan yorulursun. Kendini suçlamaya başlarsın, umut ettiğin için, emek verdiğin için. Gerçekleşmemesine rağmen hayallerinin peşinden koştuğun için. Kocaman bir boşluk oluşur. Tam kalbinin üzerinde. Karanlık, siyah bir boşluk. Doldurmak istedikçe, içini acıtan, yüreğini sızlatan. Sonra yatağına girip, yorganı üzerine çekersin. "Vazgeçtim" dersin, "bugün herkesten ve her şeyden vazgeçtim". Bazen vazgeçersin. Kurduğun bütün düşlerinden, verdiğin bütün sözlerden. Biriktirdiğin bütün hayallerden tek tek vazgeçersin.