kitapkurduu_20

Ben 14 yaşımda bir kapının ardından duyduğum ayrılıkla vazgeçtim dünyaya toz pembe bakmaya, o gece büyüdüm ben o gece öğrendim acı ve veda kelimesinin anlamını. Beim yaşadığım ilk ayrılık değildi bu ama en acısıydı son kez birlikte yeni yıla girdik, ölmeden 3 ya da 4 gün önce son kez birlikte iş yaptık, ölmeden belki 1 hafta önce ona yaptığımız sütlaç tepsisiyle eve girerken bana son kez “yine ne getirdin ‘güzelim’” dedi 
          
          Her an o ahşap kapının ardından bir elinde sigara, çakmak ve telefonunla diğer elinle de saçlarını karıştırırken havalı bakışlarınla ve yüzündeki kocaman gülüşünle geleceksin diye bekler oldum. Unutamadım...
          
          Sinemde gizli yaramı kimse bilmiyor 
          Hiç bir tabip yarama merhem olmuyor 
          Boynu bükük bir garibim yüzüm gülmüyor 
          Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen...
          
          ~Neşet Ertaş~