Hey! Şımarık kız seni. O partilerin kirli demiştim sana yıkamamışsın.
Turkuaz’ı daha yavru birer köpekken barınaktan almıştım. Barınağa gittiğimde diğer köpeklerden farklı havlıyor, farklı atlıyordu üzerime. Benimde bir farkım yoktu ondan sanki yıllardır sahibi benmişim gibi hissettim kendimi. Sahiplenme işlemlerini hallettikten sonra alışveriş merkezi ne gittik Turkuazla birlikte. Yeni kıyafetler, mamalar, oyuncaklar, kulübe, tasmalar..
Alışveriş bittiğinde ikimizde çok yorgunduk. Eve gelir gelmez odasını hazırlamaya koyuldum. Belki de dünyanın en süslü köpeği olmuştu. Lise son sınıfa giden süslü bir kızın köpeği nasıl olabilirse o da öyleydi. Üniversite sınavına hazırlanırken yeri geldi ihmal ettim onu bazen oyun oynamaya vaktim bile olmadı ama o hiç bana küsmedi, kızmadı bana. Çünkü o da anlıyordu çok yoğun bir programın içinde olduğumu. Ne zaman derslerim bitse yanıma koşar kucağıma atlardı. Üniversiteyi kazanmıştık. Kazanmıştık diyorum çünkü Turkuaz çok yardım etti bana. Bulunduğum şehirden farklı bir şehirde kazandım üniversiteyi. Yeni ev, yeni hayat bizi bekliyordu. Üniversitenin ilk günü Turkuazla gittim. Herkesin yoğun ilgilisine dayanamadı şımarık. Beni eve götür dercesine sürükledi eve kadar. Eve geldiğime hiç bu kadar sevinmemiştim. Koşarak okuduğum bölüm için aldığım hikaye kitaplarını getirdi... DEVAMI GELECEK