Karlı bir gecede, iki oduncu fırtınaya yakalanır. Sığındıkları kulübenin kapısı açılır ve içeri bembeyaz bir kadın girer Yuki-onna. Genç olanın yüzüne eğilir, nefesini çeker gibi yapar ama bir anda durur. Ona hayatını bağışlar ve kıpırdamadan dinlemesini ister:
"Bunu kimseye söylemeyeceksin. Bir kelime bile."
Genç adam kurtulur, köyüne döner, yaşamına devam eder. Zaman geçer. Tanıştığı sessiz, zarif bir kadınla evlenir. Kadın hiç yaşlanmaz gibi görünür ama adam bunu hiç sorgulamaz çünkü sorgulamak istemez. Hayat ona bir lütuf sunmuş gibi davranır, kendi kendini kandırır.
Bir gece, geçmişi anlatırken o yasaklı anıya dilinin ucuyla dokunur. "Gençken karlı bir gecede bir kadın beni…"
Cümleyi bitiremez. Çünkü karısı ona bakarken yüzü değişir. Gözleri bembeyaz olur; nefesi soğuk bir bıçak gibi odayı keser.
"Ben sana söyleme demiştim," der. "Bahaneler kabul edilmez."
Bazı versiyonlarda kadın onu oracıkta öldürür. Bazılarında çocukları olduğu için acır ama çıkar gider; adam ömrünü pişmanlıkla geçirir.
Ama değişmeyen şey şudur:
Gerçeği saklamanın bir bedeli vardır. Kendinden bile saklasan.