krizlere

Kimsenin bana senin gibi bakamayacağını fark ettiğimden beri seninim. En iyi yanlarımı yalnızca sen görüyormuşsun gibi geliyor. Bana olduğum değeri bir tek sen veriyorsun bir tanem, olduğumdan daha büyüleyici biriymişim gibi ve bu hisler beni çok mutlu ediyor. Sana sonsuz kez teşekkür ediyorum. Burası ne kadar karanlık olursa olsun seninle hep aydınlıkta olacağım. Sen ve ben aynı yıldızın altında aynı düşü paylaşıyoruz sevgilim.

krizlere

Kimsenin bana senin gibi bakamayacağını fark ettiğimden beri seninim. En iyi yanlarımı yalnızca sen görüyormuşsun gibi geliyor. Bana olduğum değeri bir tek sen veriyorsun bir tanem, olduğumdan daha büyüleyici biriymişim gibi ve bu hisler beni çok mutlu ediyor. Sana sonsuz kez teşekkür ediyorum. Burası ne kadar karanlık olursa olsun seninle hep aydınlıkta olacağım. Sen ve ben aynı yıldızın altında aynı düşü paylaşıyoruz sevgilim.

krizlere

Yağmurdan ıslanan saçları alnına düşen adam, kapıya yaslanmış gülümsüyor. İçerinin sıcağının yüzüne vuruşuyla gevşiyor.
          Kız yanındaki boş mindere vuruyor elini. Kahveyi gösteriyor. Yüzünün bir kısmı şöminenin ışığıyla aydınlanıyor.
          Adam içeri giriyor ve oturuyor kızın yanına. Yelkovan akrebi, akrep yelkovanı kovalıyor. Yetişemiyorlar birbirlerine, kavuşamıyorlar.
          Adamın göz kapakları gözlerini örtmeye başlıyor, karşı koyamıyor uykuya. Gidesi yok, kalmaya gücü yetmiyor. Yatağına uzanıyor, sarılıyor yorganına. Sıcak ve yorgunluk mayıştırıyor onu, yağmurdan yıpranan bedeni kendini uykunun sarmalayan kollarına bırakıyor.
          Yatağının başında bir koltuk, dışarıda yağmurun şarkısı. Kız yerleşiyor koltuğa, bacaklarını kendine çekiyor, çenesi eline yaslanmış. 
          Adam uyuyor, kız gözlerini yumuyor. Yağmur şarkısını söylemeye devam ediyor.