hephaistosa
Buraya girerken ansızın güven sardı etrafımı ya
kursakboslugum
kursakboslugum
ben şu iki yakamı kendimden kurtarsam, bir kağıt parçası gibi süzülüp gideceğim buralardan.
kursakboslugum
o bana mektup yazardı, ben ona yazamazdım. elin kızının evine mektup mu gönderilir, ayıptır. yaşadığı şehir de bir gazete çıkardı, ben o gazeteye şiirler yazardım. herkes şiir diye okurdu ama Mihriban bilirdi ki kendine mektuptur o.
kursakboslugum
yâr deyince kalem elden düşüyor,
gözlerim görmüyor, aklım şaşıyor,
lambada titreyen alev üşüyor,
aşk kâğıda yazılmıyor, Mihriban.
kursakboslugum
çok sigara içiyor. bırakamadı bir türlü. ölümle ilgili hiçbir şeyi ciddiye almadığı için diyorlar ama değil. aslında, sadece ellerimi nereye koyacağımı bilmiyorum.
kursakboslugum
kamçılı kadın.
kursakboslugum
şehrime gel sevgilim, yarın çık gel.