kursunukaranfilden

Seni birine daha anlattım. Ve evet, her anlatışımda buraya gelip anlatacağım sana. 
          	
          	Şimdiki karmaşık ilişki durumlarımın arasından sıyrılıp, sormayı akıl etti biri. 
          	
          	"Hiç aşık oldun mu?"
          	
          	"Aşık mıydım bilmem ama çok seviyordum." dedim.
          	
          	"Benim sevgi biçimim kıskançlığa zıttır. O mutluysa başkasıyla olabilir, gülebilir, sarılıp öpüşebilir ve sevişebilir. Ama ben burada bir damla sevgi ve ilgisine muhtaçken, bu özel anları yaşattığı kişi, sevdiğim adamın hayatında kötü etki bırakırsa şayet... Onun 'hayat' diye bir kavramı olmaz. Bırakmam." dedim.
          	
          	Ürktü. Karanfil'im, ben ürkülecek bir kadın mıyım?

kursunukaranfilden

Bu gece, değil. Bugün, akşam. İçmek istedim. Sarhoş olabilir miyim, denemek istedim. Hafif alkol olmasına rağmen çoğu kişi şişenin dibini görünce sarhoş oluyordu. Ben sadece sıcakladım. Dışarıdan takviye bile alsam aklımı kaybedemiyorum. Bu beden, bu kadar güçlü olmamalı zira benim de yere çöküp serzenişte bulunmaya ihtiyacım var.
          	  
          	  Hoş, neye ihtiyaç duyduysam hiçbiri olmadı. 
Reply

kursunukaranfilden

Sevenin, sevdiğine baktığında yüreği titremez mi; ondan mesaj alınca kalbi maraton koşmaz mı, sesini duyunca ağlamaz mı, eli eline değince bacaklarından güç gider de yere diz çökmez mi?
          	  
          	  Bir insan gerçekten sevmediği birini 4 yıl bekler mi...
Reply

kursunukaranfilden

Seni birine daha anlattım. Ve evet, her anlatışımda buraya gelip anlatacağım sana. 
          
          Şimdiki karmaşık ilişki durumlarımın arasından sıyrılıp, sormayı akıl etti biri. 
          
          "Hiç aşık oldun mu?"
          
          "Aşık mıydım bilmem ama çok seviyordum." dedim.
          
          "Benim sevgi biçimim kıskançlığa zıttır. O mutluysa başkasıyla olabilir, gülebilir, sarılıp öpüşebilir ve sevişebilir. Ama ben burada bir damla sevgi ve ilgisine muhtaçken, bu özel anları yaşattığı kişi, sevdiğim adamın hayatında kötü etki bırakırsa şayet... Onun 'hayat' diye bir kavramı olmaz. Bırakmam." dedim.
          
          Ürktü. Karanfil'im, ben ürkülecek bir kadın mıyım?

kursunukaranfilden

Bu gece, değil. Bugün, akşam. İçmek istedim. Sarhoş olabilir miyim, denemek istedim. Hafif alkol olmasına rağmen çoğu kişi şişenin dibini görünce sarhoş oluyordu. Ben sadece sıcakladım. Dışarıdan takviye bile alsam aklımı kaybedemiyorum. Bu beden, bu kadar güçlü olmamalı zira benim de yere çöküp serzenişte bulunmaya ihtiyacım var.
            
            Hoş, neye ihtiyaç duyduysam hiçbiri olmadı. 
Reply

kursunukaranfilden

Sevenin, sevdiğine baktığında yüreği titremez mi; ondan mesaj alınca kalbi maraton koşmaz mı, sesini duyunca ağlamaz mı, eli eline değince bacaklarından güç gider de yere diz çökmez mi?
            
            Bir insan gerçekten sevmediği birini 4 yıl bekler mi...
Reply

kursunukaranfilden

kursunukaranfilden

Şimdi sesimi duymak acı veriyor. Bugün de acıyı tattığım bir zaman diliminden kesit. Dertliyim azizim. Dokunmayın.
Reply

kursunukaranfilden

Severdim de sesimi.
Reply

kursunukaranfilden

Eskiden şarkı söylerdim. Çok söylerdim hem de. 
Reply

kursunukaranfilden

Elimden geleni yapsam da bazen, hatta çoğunlukla yetmiyor. İnsanların sahte sevgisi bana uymuyor. Çok benciller Karanfil, senin gibi değiller. Benim gibi değiller. Birine güvenmek istiyorum; sonu her seferinde hüsranla, hayal kırıklığı ve çığlık çığlığa susan serzenişlerle bitiyor.
          
          Hiç mi şaşmaz.
          
          Hiç mi aralarından biri çıkıp da benim güvenimi kazanmak için çabalamaz.
          
          İnan yaralarımı öyle bir gizlemişim ki istesem de gösteremiyorum artık. Dilimden, bakışlarımdan ve gülüşlerimden anlamıyorlar. Sorun da bu; ben çok derinde kalmışım. Öyle ki yüzeyde olanlar suyun dibindeki ölümüne çırpınışlarımı hafif birer dalga olarak görüyor.
          
          Gökyüzünün yansıması, içinde hapsolduğum okyanusun dibini saklıyor. Bütün dünya bana siper almış sanırsam, zira bunun başka bir açıklaması olamazdı.

kursunukaranfilden

Seni çokça... En güzeliyle...
Reply

kursunukaranfilden

Şimdiki Sen'den ölesiye korktuğumu itiraf etmeliyim. Neyle karşılaşacağımı bilmiyorum ve bu, karanlıkta katilimle savaşmakla aynı şey Karanfil'im.
Reply

kursunukaranfilden

Sevmek dokunmak değildir, bunu ikimiz de biliyoruz... Biliyorduk. 
Reply

kursunukaranfilden

Anıları başa sarar durur zihnim.
          
          “Bak, burada çok acizdin, gurur duy şimdiki halinden.” der gibi.
          
          Rigel, söyle ona sussun. Dokuz yaşımda, iyisiyle kötüsüyle en güzel duyguları tattım. Sevdim, her şeyi ve herkesi. Altı yaşımda sevdiceğim birinin ölümünü, on üçümde kendi ölümümü oturup sessizce ağlaya ağlaya izledim. Ben küçükken duygusal ve olgun biriydim.
          
          Şimdi hissiz bir et parçasından başka bir şey değilim.
          
          Ablam, “Sende çok korktuğum bir özellik var; çok sevdiğin biri gözünün önünde ölse, öldüresiye dövülse… oturup izleyecek gibisin. Gözlerindeki donukluk insanı korkutuyor.” demişti. 
          
          Rigel, söyle ona sussun. Kafamın içinde dönen karmaşayı daha da gürültülü hale getiriyor. Koruyamıyorum, koruyamıyorum… hepsi siliniyor. Şimdiki zamanı bilincim kaydetmiyor, geçmişim siliniyor ve iyi\kötü bütün duygularım yavaşça kayboluyor.
          
          Nefes alamıyorum, çocukluğum gidiyor.
          
          Sevgili küçüklüğüm, en büyük hayranın ve aşığınım. Sana verilmeyen sevgilerin aynısını iade edemem lakin içimdeki son kırıntıları senin için harcayabilirim. İnan şimdi sevilecek bir kadın değilim. Ruhumu görsen çok çirkin, yaralarla dolu ve sen kırmızı rengi sadece karanfilde seversin…
          
          24.09.2023

kursunukaranfilden

Babam soğuk demir ve kuru karanfil kokardı. Sevdiğim adam balkonunda kırmızı karanfil yetiştirirdi. Bense en kırmızısından karanfilleri toplar, defterlerimin arasında kuruturdum. Benim için o çiçeğin anlamını kimse bilemez. Rigel şahidimdir. Diğerleri sadece maziyi küçük bir tebessümle, balkon masasında kahve içerken mırıldandığım ve beni en fazla yarı yarıya anlayabilen kişilerdir. Bir beklentim yok, yazmak ve şarkılarını mırıldanmak benim için bir lütuftur. Varsın içten içe öleyim. Eserlerim, varlığımın en büyük kanıtı olarak kalacak…
          
          23.09.2023

kursunukaranfilden

Bazen o kadar yorgun hissediyorum ki, gün içinde –gece uykularım hariç- 10 saate kadar uyuyabiliyorum. Bunun majör depresyon belirtilerinden biri olduğunu hatta buna nelerin sebep olduğunu biliyorum ama maalesef o sebepleri şu an için ortadan kaldıramıyorum…
          
          Bu sinirlerimi daha çok geriyor.
          
          Hayatıma yön veren baskın faktörü ortadan kaldırmaya yeltenirsem, olacakları bildiğim için sabırla beklemeye çalışıyorum. Bu bekleyiş sürecinde, eğer bir şeyler yapmazsam hiçbir şeyin düzelmeyeceğini ısrarla söyleyen içimdeki sesle savaşıyorum. Ve şuan elimden bir şey gelmediğini bildiğimden, sürekli uyumaya çalışıyorum. Çünkü zihnimdeki ses böyle susuyor, hayallerimdeki hayatı rüyalarımda görebiliyorum ve kısa süre de olsa böylece mutlu olabiliyorum. 
          
          Biri veya birileri belki beni kurtarmaya gelir, diyorum kendi kendime bazen. Sonra aklım devreye giriyor ve kimsenin yardımıma gelmeyeceğini, sadece kendi çabamla hayata tutunabileceğimi bana hatırlatıyor.
          
          Daha çok uyuyorum.
          
          Uyudukça hayallerimdeki hayatı görüyorum ve bunun daha uzun versiyonunu istiyorum.
          
          Ölmek istiyorum…
          
          İntihar edersem, güzel bir yere gidemeyeceğimi hatta doğal yollardan şuan ölsem dahi işlemiş olduğum günahlardan dolayı yine de güzel bir yere gidemeyeceğimi biliyorum. Korkuyorum.
          
          Bir yandan yaşayıp günahlarımı telafi etmek isterken, öte yandan daha çok günaha batacağımı hissediyor ve azabımın daha da ağırlaşmaması için hemen ölmek istiyorum.
          
          Bu… Nasıl bir çaresizlik?